Relevance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relevance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relevance Nedir?

Relevance, bir konunun ya da durumun önemli ya da ilgili olması durumudur.

Örnek Cümleler:

1. The relevance of climate change cannot be underestimated. (İklim değişikliğinin önemi göz ardı edilemez.)
2. The data we collected is of little relevance to the current discussion. (Topladığımız veriler mevcut tartışmaya pek ilgili değil.)
3. The teacher tried to make the lesson relevant to the students’ lives. (Öğretmen dersi öğrencilerin hayatına ilgili hale getirmeye çalıştı.)
4. The article’s relevance to the topic was questioned by some readers. (Bazı okuyucular makalenin konuyla ilgisini sorguladı.)
5. The job applicant’s experience is of great relevance to the position. (İş başvurusunda bulunan kişinin deneyimi pozisyon için büyük önem taşıyor.)
6. The company’s decision was based on the relevance of the market research. (Şirketin kararı, pazar araştırmasının önemine dayanıyordu.)
7. The relevance of the new law to the current legal system is being debated. (Yeni kanunun mevcut hukuk sistemine ilgisi tartışılıyor.)
8. The speaker’s examples helped to demonstrate the relevance of the topic to the audience. (Konuşmacının örnekleri konunun dinleyicilere ilgisini göstermeye yardımcı oldu.)
9. The book’s relevance to today’s society is still being studied. (Kitabın bugünkü topluma ilgisi hala inceleniyor.)
10. The relevance of the study to real-life situations was emphasized by the researchers. (Araştırmanın gerçek hayat durumlarına ilgisi araştırmacılar tarafından vurgulandı.)
11. The relevance of the historical event to current politics was discussed in the lecture. (Tarihi olayın mevcut siyasetle ilgisi dersde tartışıldı.)
12. The relevance of the theory to the experiment was questioned by some scientists. (Teorinin deneye ilgisi bazı bilim adamları tarafından sorgulandı.)
13. The relevance of the project to the company’s goals was highlighted in the presentation. (Projelerin şirketin hedefleriyle olan ilgisi sunumda vurgulandı.)
14. The relevance of the news story to the readership was evident in the high number of views. (Haber hikayesinin okuyuculara ilgisi, yüksek görüntüleme sayısında belirgindi.)
15. The relevance of the historical figure to modern society was explored in the documentary. (Tarihi figürün modern toplumla olan ilgisi belgeselde incelendi.)
16. The relevance of the product to the target audience was analyzed in the marketing report. (Ürünün hedef kitleye olan ilgisi, pazarlama raporunda analiz edildi.)
17. The relevance of the research findings to medical practice was discussed at the conference. (Araştırma bulgularının tıbbi uygulamaya olan ilgisi

18. The relevance of the news story to current events was emphasized by the newspaper editor. (Haber hikayesinin mevcut olaylarla ilgisi gazete editörü tarafından vurgulandı.)
19. The relevance of the topic to the audience’s interests was taken into account when planning the event. (Konunun dinleyici ilgisine olan ilgisi, etkinlik planlanırken dikkate alındı.)
20. The relevance of the new technology to the industry’s future was discussed in the panel discussion. (Yeni teknolojinin sektörün geleceğine olan ilgisi panel tartışmasında ele alındı.)