Attentive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attentive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attentive (dikkatli)

Attentive means paying close attention or being observant. Here are 20 example sentences:

1. She was very attentive to the needs of her clients. (Müşterilerinin ihtiyaçlarına çok dikkatliydi.)
2. The teacher was very attentive during the class. (Öğretmen ders sırasında çok dikkatliydi.)
3. He was always attentive to his wife’s needs. (Eşi’nin ihtiyaçlarına her zaman dikkatliydi.)
4. The doctor was very attentive to the patient’s symptoms. (Doktor hastanın belirtilerine çok dikkatliydi.)
5. The waiter was very attentive and made sure our glasses were never empty. (Garson çok dikkatliydi ve bardaklarımızın asla boş kalmamasını sağladı.)
6. The athlete was attentive to her coach’s instructions. (Sporcu antrenörünün talimatlarına dikkatliydi.)
7. The driver was very attentive to the road conditions. (Sürücü yoldaki koşullara çok dikkatliydi.)
8. The babysitter was very attentive to the children’s needs. (Bebek bakıcısı çocukların ihtiyaçlarına çok dikkatliydi.)
9. The security guard was very attentive to any suspicious activity. (Güvenlik görevlisi şüpheli bir aktivite olup olmadığına çok dikkatliydi.)
10. The musician was attentive to the details of the music score. (Müzisyen müzik notalarının detaylarına dikkatliydi.)
11. The salesperson was very attentive to the customer’s needs. (Satış elemanı müşterinin ihtiyaçlarına çok dikkatliydi.)
12. The student was attentive and took detailed notes during the lecture. (Öğrenci ders sırasında dikkatliydi ve detaylı notlar aldı.)
13. The coach was attentive to the player’s strengths and weaknesses. (Antrenör oyuncunun güçlü ve zayıf yönlerine dikkatliydi.)
14. The artist was attentive to the colors and shading in his painting. (Sanatçı resmindeki renklere ve gölgelendirmeye dikkatliydi.)
15. The tour guide was very attentive and made sure everyone was safe during the hike. (Tur rehberi çok dikkatliydi ve yürüyüş sırasında herkesin güvende olduğundan emin oldu.)
16. The manager was attentive to the needs of her employees. (Yönetici çalışanların ihtiyaçlarına dikkatliydi.)
17. The therapist was attentive and listened carefully to her patient. (Terapist dikkatliydi ve hastasına dikkatlice dinledi.)
18. The parent was very attentive to her child’s needs. (Ebeveyn çocuğunun ihtiyaçlarına çok dikkatliydi.)
19. The chef was attentive to the cooking time and temperature of the food. (Şef yiyeceğin pişirme süresine ve sıcaklığına dikkatliydi.)
20. The receptionist was very attentive and

made sure all the guests were checked in smoothly. (Resepsiyonist çok dikkatliydi ve tüm konukların sorunsuz bir şekilde check-in yapmalarını sağladı.)