Relegate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relegate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relegate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relegate kelimesi Türkçede “geriye itmek, düşürmek, alt seviyeye indirmek” gibi anlamlara gelir. İşte relegate kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

1. The coach decided to relegate the player to the bench for the rest of the game. (Antrenör, oyuncuyu maçın geri kalanında yedek kulübesine itmeye karar verdi.)
2. The company will relegate the old products to the clearance section. (Şirket, eski ürünleri indirim bölümüne indirecek.)
3. She felt relegated to a secondary role in the project. (Projenin ikincil bir rolüne indirildiğini hissetti.)
4. The boss relegates all the tedious work to the interns. (Patron, tüm sıkıcı işleri stajyerlere düşürür.)
5. The university decided to relegate the course to an online offering. (Üniversite, dersi çevrimiçi sunuma indirgemeye karar verdi.)
6. The politician was relegated to a less important committee. (Politikacı, daha az önemli bir komiteye atandı.)
7. The coach relegates players who don’t follow the team’s rules. (Antrenör, takımın kurallarına uymayan oyuncuları düşürür.)
8. The company’s profits have been relegated to a low level. (Şirketin karı düşük bir seviyeye indirildi.)
9. She was relegated to doing menial tasks like filing and copying. (O, dosyalama ve kopyalama gibi düşük seviyeli işleri yapmaya zorlandı.)
10. The school decided to relegate the underperforming students to remedial classes. (Okul, başarısız öğrencileri telafi derslerine indirgemeye karar verdi.)
11. The musician was relegated to playing in small clubs after failing to land a record deal. (Müzisyen, bir kayıt anlaşması yapamadıktan sonra küçük kulüplerde çalmaya düşürüldü.)
12. The team’s captain was relegated to the bench after breaking team rules. (Takım kaptanı, takım kurallarını ihlal ettikten sonra yedek kulübesine düşürüldü.)
13. The movie was relegated to a limited release due to poor reviews. (Film, kötü eleştiriler nedeniyle sınırlı bir yayına indirgendi.)
14. The company’s marketing efforts were relegated to social media. (Şirketin pazarlama çabaları, sosyal medyaya indirgendik.)
15. The city council relegated the issue to a committee for further study. (Belediye konuyu daha fazla çalışmak için bir komiteye düşürdü.)
16. The professor relegated the less important topics to the end of the lecture. (Profesör, daha az önemli konuları dersin sonuna bıraktı.)
17. The team was relegated to a lower division

18. The boss decided to relegate the project to a different department. (Patron, projeyi farklı bir departmana düşürmeye karar verdi.)
19. The player was relegated to a lower league after his team was relegated. (Takımı küme düşünce, oyuncu daha düşük bir lige düşürüldü.)
20. The company relegated the outdated technology to the archives. (Şirket, eski teknolojiyi arşivlere düşürdü.)

Bu örnek cümlelerde görüleceği gibi, relegate kelimesi bir şeyi düşürmek, geriye itmek, alt seviyeye indirmek anlamlarında kullanılır. Relegate kelimesi bir şeyi daha az önemli hale getirmek için kullanılır.