At The Helm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

At The Helm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

At The Helm: Türkçe Anlamı

At The Helm, bir şirket, kurum ya da organizasyonun lideri ya da yöneticisi anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The new CEO is now at the helm of the company. (Yeni CEO artık şirketin başında.)
  2. After the sudden departure of the previous director, John took over at the helm. (Önceki yöneticinin ani ayrılığından sonra, John göreve geldi.)
  3. The captain is always at the helm of the ship, steering it in the right direction. (Kaptan her zaman geminin başında, doğru yönde yönetiyor.)
  4. The CEO’s decision to retire left a void at the helm of the company. (CEO’nun emekli olma kararı, şirketin başında boşluk bıraktı.)
  5. The coach has been at the helm of the team for over a decade. (Koç, takımın başında on yıldan fazla süredir.)
  6. The new manager is excited to take at the helm and lead the team to success. (Yeni yönetici, takımın başına geçmek ve başarıya götürmek için heyecanlı.)
  7. The company has been struggling since the previous CEO left at the helm. (Önceki CEO’nun şirketin başından ayrılmasından bu yana şirket zorluk çekiyor.)
  8. The organization’s success is largely due to the leader at the helm. (Organizasyonun başarısı büyük ölçüde, başında bulunan liderin katkısıyla oluştu.)
  9. The ship’s captain was relieved by the second-in-command while he took a break at the helm. (Gemi kaptanı, bir mola verirken ikinci komutan tarafından görevden alındı.)
  10. The president’s resignation left a power vacuum at the helm of the country. (Başkanın istifası, ülkenin başında bir güç boşluğu bıraktı.)
  11. The new principal is determined to take at the helm and improve the school’s performance. (Yeni müdür, okulun performansını artırmak için başa geçmekten kararlı.)
  12. The team’s success can be attributed to the coach’s leadership at the helm. (Takımın başarısı, koçun liderliğine bağlanabilir.)
  13. The company’s profits have increased since the new CEO took at the helm. (Yeni CEO şirketin başına geçtikten sonra kar artışı yaşandı.)
  14. The ship’s captain remained at the helm during the storm, ensuring the safety of the crew. (Gemi kaptanı fırtınada geminin başında kaldı ve mürettebatın güvenliğini sağladı.)
  15. The organization’s mission and values are reflected in the decisions

made by the leader at the helm. (Organizasyonun misyonu ve değerleri, başındaki liderin aldığı kararlarda yansıtılır.)
16. The company’s future depends on the competence and vision of the person at the helm. (Şirketin geleceği, başındaki kişinin yetenek ve vizyonuna bağlıdır.)

  1. The coach’s motivational speeches and strategic planning have kept the team on track with him at the helm. (Koçun motive edici konuşmaları ve stratejik planlaması, takımı başında tutmuştur.)
  2. The previous manager’s poor decision-making led to his downfall at the helm of the company. (Önceki yöneticinin kötü kararları, şirketin başarısızlığına yol açtı.)
  3. The captain’s experience and expertise make him the ideal person to be at the helm of the ship. (Kaptanın deneyimi ve uzmanlığı, geminin başında olması için ideal kişi yapar.)
  4. The company’s board of directors has appointed a new leader at the helm to steer the company in a new direction. (Şirketin yönetim kurulu, şirketi yeni bir yöne yönlendirmek için başında yeni bir lider atadı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.