Guile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Guile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Guile (n.) – deceiving or treacherous cunning; craftiness

Guile is a noun that refers to deceitful or sly behavior. Here are 20 example sentences with their Turkish translations:

  1. She used her guile to get out of trouble. (Onu zor durumdan kurtarmak için kurnazlığını kullandı.)
  2. The politician relied on guile to win the election. (Siyasetçi, seçimi kazanmak için kurnazlığa güvendi.)
  3. His guile allowed him to cheat the system. (Kurnazlığı sayesinde sistemi kandırabildi.)
  4. The fox used its guile to catch the rabbit. (Tilki, tavşanı yakalamak için kurnazlığını kullandı.)
  5. The criminal’s guile was evident in his elaborate plan. (Suçlunun kurnazlığı, karmaşık planında açıkça görülüyordu.)
  6. Her guileful smile made him suspicious. (Onun kurnaz gülümsemesi onu şüphelendirdi.)
  7. The con artist’s guile was his main tool. (Dolandırıcının kurnazlığı, ana aracıydı.)
  8. The spy used his guile to gather information. (Casus, bilgi toplamak için kurnazlığını kullandı.)
  9. The thief’s guile allowed him to steal unnoticed. (Hırsızın kurnazlığı sayesinde fark edilmeden çalmayı başardı.)
  10. Her guileful behavior led to her downfall. (Onun kurnaz davranışı onun çöküşüne neden oldu.)
  11. The politician’s guileful promises were soon exposed. (Siyasetçinin kurnazca verdiği sözler kısa sürede ortaya çıktı.)
  12. His guileful tactics didn’t fool anyone. (Onun kurnazca taktikleri kimseyi kandıramadı.)
  13. The businessman’s guileful negotiations resulted in a profitable deal. (İş adamının kurnazca yürüttüğü müzakereler karlı bir anlaşmaya yol açtı.)
  14. The snake’s guileful movements were mesmerizing. (Yılanın kurnaz hareketleri büyüleyiciydi.)
  15. The teacher’s guileful questions challenged the students. (Öğretmenin kurnazca sorduğu sorular öğrencileri zorladı.)
  16. The guileful character in the movie kept the audience on the edge of their seats. (Filmin kurnaz karakteri izleyicileri koltuklarında tuttu.)
  17. The detective’s guileful tactics helped him solve the case. (Dedektifin kurnazca kullandığı taktikler onun davayı çözmesine yardımcı oldu.)
  18. The villain’s guileful plan was foiled by the hero. (Kötünün kurnaz planı kahraman tarafından boşa çıkarıldı.)
  19. The salesman’s guileful pitch convinced the customer to make the purchase. (Satıcının kurnazca yaptığı sunum müşteriyi satın
  1. The spy’s guileful disguise allowed him to infiltrate the enemy’s camp. (Casusun kurnazca hazırladığı kılık değişikliği, düşmanın kampına sızmasına izin verdi.)

Overall, guile is often associated with negative or underhanded tactics used to achieve one’s goals. While it can be effective in certain situations, it is generally not a desirable trait in personal or professional relationships.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.