Assumer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assumer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assume (assume) ne demek?

Assume, bir şeyin doğru olduğunu varsaymak, kabul etmek veya tahmin etmek anlamına gelir. Bu kelime, bir durum veya olay hakkında önceden bilgi veya kanıt olmaksızın bir sonuç çıkarmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. Assuming that we finish the project on time, we’ll be able to take a break next week. (Projenin zamanında bitmesini varsayarsak, gelecek hafta tatil yapabileceğiz.)
  2. Please don’t assume that I’m going to pay for your meal. (Lütfen benim yemeğinin parasını ödeyeceğimi varsayma.)
  3. He assumed that I knew how to use the machine. (O, makineyi nasıl kullanacağımı varsaydı.)
  4. Let’s assume for a moment that we have enough money to buy a new car. (Bir an için yeterli parası olduğunu varsayalım.)
  5. I assume that you’ve already made a decision. (Zaten bir karar verdiğini varsayıyorum.)
  6. We can’t assume that everyone will agree with us. (Herkesin bizimle aynı fikirde olacağını varsayamayız.)
  7. He assumed that I was interested in buying a new car. (Benim yeni bir araba satın almakla ilgilendiğimi varsaydı.)
  8. Let’s assume that the meeting will start on time. (Toplantının zamanında başlayacağını varsayalım.)
  9. I assume that you’re not planning to quit your job. (İşinden ayrılmayı planlamadığını varsayıyorum.)
  10. Don’t assume that you’ll get a promotion just because you’ve been working hard. (Sadece çok çalıştığın için terfi alacağını varsayma.)
  11. He assumed that I had already called the customer. (Müşteriyi zaten aradığımı assume that the product will be delivered by Friday. (Ürünün Cuma gününe kadar teslim edileceğini varsayalım.)
  12. She assumed that I knew her address. (Adresini bildiğimi varsaydı.)
  13. Don’t assume that you’ll win the lottery. (Lotarya kazanacağını varsayma.)
  14. He assumed that I was going to the party. (Partiye gideceğimi varsaydı.)
  15. We can assume that the company will make a profit this year. (Bu yıl şirketin kâr elde edeceğini varsayabiliriz.)
  16. She assumed that I was interested in buying a new dress. (Yeni bir elbise satın almakla ilgilendiğimi varsaydı.)
  17. Let’s assume that the weather will be good for our trip. (Yolculuğumuz için hava koşullarının iyi olacağını varsayalım.)
  18. They assumed that the project would be completed by the end of the month. (Projenin ayın sonuna kadar tamamlanacağını varsaydılar.)
  19. Don’t assume that I have nothing better to do. (Başka yapacak hiçbir şeyim olmadığını varsayma.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.