Assignment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Assignment – Görev/Talimat
- Assignment deadline is approaching fast. (Teslim tarihi yaklaşıyor.)
- The teacher gave us a new assignment today. (Öğretmen bugün bize yeni bir ödev verdi.)
- I am struggling to finish my assignments on time. (Zamanında ödevlerimi bitirmekte zorlanıyorum.)
- The company gave him an important assignment overseas. (Şirket ona önemli bir görevi yurtdışında verdi.)
- My assignment for today is to clean the house. (Bugünkü görevim evi temizlemek.)
- She received a high grade on her assignment. (Ödevinde yüksek not aldı.)
- I always try to do my assignments to the best of my ability. (Her zaman ödevlerimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım.)
- The student failed to submit his assignment on time. (Öğrenci ödevini zamanında teslim edemedi.)
- His assignment was to write a research paper on climate change. (Onun görevi iklim değişikliği üzerine bir araştırma makalesi yazmaktı.)
- The team was given the assignment to design a new product. (Takım, yeni bir ürün tasarlamak için görevlendirildi.)
- I need to complete this assignment before I can go out with my friends. (Arkadaşlarımla dışarı çıkmadan önce bu ödevi tamamlamam gerekiyor.)
- The assignment was too difficult for me to understand. (Ödev benim anlamam için çok zordu.)
- He was assigned to lead the project. (Projenin liderliği ona verildi.)
- The teacher explained the assignment instructions in detail. (Öğretmen ödev talimatlarını detaylı bir şekilde açıkladı.)
- I have a lot of assignments due this week. (Bu hafta teslim edilmesi gereken çok sayıda ödevim var.)
- The company will pay for his travel expenses for the assignment. (Şirket, görevi için seyahat masraflarını ödeyecek.)
- The assignment required us to work in groups. (Görev, gruplar halinde çalışmamızı gerektiriyordu.)
- She spent all weekend working on her assignment. (Tüm hafta sonunu ödevi üzerinde çalışarak geçirdi.)
- The assignment was worth 20% of our grade. (Ödev, notumuzun %20’sine değerdi.)
- The assignment was challenging, but I learned a lot from it. (Ödev zorlayıcıydı ama ondan çok şey öğrendim.)
- I forgot to bring my assignment to class today. (Bugün sınıfa ödevimi getirmeyi unuttum.)
- The assignment required us to read a novel and write a book report. (Ödev, bir roman okuyup kitap raporu yazmamızı gerektiriyordu.)
- He was assigned to investigate the cause of the problem. (Sorunun nedenini araştırmak ona verildi.)
- I always make sure to proofread my assignments before submitting them. (Ödevlerimi teslim etmeden önce her zaman kontrol ederim.)
- The assignment was to create a presentation on a historical event. (Görev, bir tarihi olay hakkında sunum yapmaktı.)
Türkçe Karşılıklar:
– görev/talimat
– Teslim tarihi yaklaşıyor.
– Öğretmen bugün bize yeni bir ödev verdi.
– Zamanında ödevlerimi bitirmekte zorlanıyorum.
– Şirket ona önemli bir görevi yurtdışında verdi.
– Bugünkü görevim evi temizlemek.
– Ödevinde yüksek not aldı.
– Her zaman ödevlerimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım.
– Öğrenci ödevini zamanında teslim edemedi.
– Onun görevi iklim değişikliği üzerine bir araştırma makalesi yazmaktı.
– Takım, yeni bir ürün tasarlamak için görevlendirildi.
– Arkadaşlarımla dışarı çıkmadan önce bu ödevi tamamlamam gerekiyor.
– Ödev benim anlamam için çok zordu.
– Projenin liderliği ona verildi.
– Öğretmen ödev talimatlarını detaylı bir şekilde açıkladı.
– Bu hafta teslim edilmesi gereken çok sayıda ödevim var.
– Şirket, görevi için seyahat masraflarını ödeyecek.
– Görev, gruplar halinde çalışmamızı gerektiriyordu.
– Tüm hafta sonunu ödevi üzerinde çalışarak geçirdi.
– Ödev, notumuzun %20’sine değerdi.
– Ödev zorlayıcıydı ama ondan çok şey öğrendim.
– Bugün sınıfa ödevimi getirmeyi unuttum.
– Ödev, bir roman okuyup kitap raporu yazmamızı gerektiriyordu.
– Sorunun nedenini araştırmak ona verildi.
– Ödevlerimi teslim etmeden önce her zaman kontrol ederim.
– Görev, bir tarihi olay hakkında sunum yapmaktı.
Hemen Yorum Yaz