Assimilate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assimilate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assimilate İle İlgili Cümleler

Assimilate, “benimsemek” veya “öğrenmek” anlamına gelir. Kelimenin kullanımıyla ilgili örnek cümleler aşağıda verilmiştir:

1. The new student had to assimilate into the school’s culture. (Yeni öğrencinin okulun kültürüne adapte olması gerekiyordu.)
2. It takes time to assimilate to a new job. (Yeni bir işe uyum sağlamak zaman alır.)
3. The immigrants tried to assimilate into the local community. (Göçmenler yerel topluma uyum sağlamaya çalıştılar.)
4. The company will assimilate the smaller startup. (Şirket küçük bir girişimi bünyesine katacak.)
5. She tried to assimilate the information from the lecture. (Dersin bilgilerini özümsemeye çalıştı.)
6. It’s easier to assimilate information when it’s presented in a visual format. (Bilgiler görsel bir formatta sunulduğunda özümsenmesi daha kolay olur.)
7. The team had to assimilate a new member. (Takım yeni bir üyeyi benimsemek zorunda kaldı.)
8. The children quickly assimilated the new game rules. (Çocuklar hızlıca yeni oyun kurallarını öğrendiler.)
9. The company’s culture is difficult to assimilate. (Şirketin kültürü özümsenmesi zor bir yapıya sahiptir.)
10. The student struggled to assimilate the complex math concepts. (Öğrenci karmaşık matematik kavramlarını özümsemekte zorlandı.)
11. The restaurant was able to assimilate the new menu items smoothly. (Restoran yeni menü öğelerini kolayca benimseyebildi.)
12. The town has been able to assimilate an influx of tourists. (Kasaba turist akışını benimseyebildi.)
13. He found it hard to assimilate the language and customs of the foreign country. (Yabancı ülkenin dil ve geleneklerini benimsemekte zorlandı.)
14. The company’s goal is to assimilate innovative technology. (Şirketin amacı yenilikçi teknolojileri benimsemektir.)
15. The children were able to assimilate the new vocabulary words quickly. (Çocuklar yeni kelime dağarcığını hızlıca özümseyebildiler.)
16. The organization is trying to assimilate new members into the team. (Organizasyon yeni üyeleri takıma benimsemeye çalışıyor.)
17. The company is struggling to assimilate the changes in the market. (Şirket piyasadaki değişiklikleri benimsemekte zorlanıyor.)
18. The teacher used various methods to help the students assimilate the information. (Öğretmen öğrencilerin bilgileri özümsemelerine yardımcı olmak için çeşitli yöntemler kullandı.)
19. The company’s culture was difficult for the new employee to assimilate. (Şirketin kült

ürü benimsemesi yeni çalışan için zordu.)
20. The immigrant community struggled to assimilate into the host country’s society. (Göçmen toplumu ev sahibi ülkenin toplumuna uyum sağlamakta zorlandı.)