Ashore İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ashore İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ashore Nedir?


Ashore, kelime anlamı olarak “kıyıya” veya “karaya” anlamına gelir. Deniz veya göl gibi su kütlelerinden karaya doğru hareket etmek anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. After their ship sank, they swam ashore. (Gemileri battıktan sonra, karaya yüzdüler.)
2. The captain decided to take the ship ashore to avoid the storm. (Kaptan, fırtınadan kaçınmak için gemiyi karaya almayı kararlaştırdı.)
3. The debris from the plane crash washed ashore. (Uçak kazasından kalma enkaz karaya vurdu.)
4. The children loved to collect seashells ashore. (Çocuklar, kıyıda kabuk toplamaktan hoşlanırdı.)
5. The fisherman pulled his boat ashore. (Balıkçı, teknesini karaya çekti.)
6. The storm drove the ship ashore. (Fırtına, gemiyi karaya sürükledi.)
7. The crew finally reached ashore after days lost at sea. (Mürettebat, denizde kaybolup günler sonra sonunda karaya ulaştı.)
8. They found a deserted island ashore. (Kıyıda terk edilmiş bir adayı buldular.)
9. The swimmer struggled to make it ashore against the strong current. (Yüzücü, güçlü akıntıya karşı karaya ulaşmak için mücadele etti.)
10. The tourists enjoyed a walk ashore. (Turistler, kıyıda yürüyüş yapmaktan keyif aldılar.)
11. The lifeguard rushed to save the swimmer struggling ashore. (Cankurtaran, karaya ulaşmakta zorlanan yüzücüyü kurtarmak için acele etti.)
12. The boat was anchored ashore. (Tekne, kıyıya demirliydi.)
13. The waves crashed against the shore, making a loud sound. (Dalgalar, kıyıya çarparak yüksek sesle ses çıkardı.)
14. The shipwrecked sailors were glad to reach ashore. (Gemileri battıktan sonra kurtulan denizciler, karaya ulaştığı için sevinçliydi.)
15. The beach was littered with garbage washed ashore. (Kıyıya vuran çöplerle dolu bir plajdı.)
16. The sailor explored the island ashore. (Denizci, kıyıda bulunan adayı keşfetti.)
17. The sun was setting over the shore. (Güneş, kıyının üzerinde batıyordu.)
18. The swimmers enjoyed playing games ashore. (Yüzücüler, kıyıda oyun oynamaktan keyif aldılar.)
19. The boat drifted ashore after the engine failed. (Motor arızası nedeniyle tekne karaya sürüklendi.)
20. The seagulls flew over the shore, searching for food. (Martılar, yiye

Türkçe Karşılıkları:


1. Gemileri battıktan sonra, karaya yüzdüler.
2. Kaptan, fırtınadan kaçınmak için gemiyi karaya almayı kararlaştırdı.
3. Uçak kazasından kalma enkaz karaya vurdu.
4. Çocuklar, kıyıda kabuk toplamaktan hoşlanırdı.
5. Balıkçı, teknesini karaya çekti.
6. Fırtına, gemiyi karaya sürükledi.
7. Mürettebat, denizde kaybolup günler sonra sonunda karaya ulaştı.
8. Kıyıda terk edilmiş bir adayı buldular.
9. Yüzücü, güçlü akıntıya karşı karaya ulaşmak için mücadele etti.
10. Turistler, kıyıda yürüyüş yapmaktan keyif aldılar.
11. Cankurtaran, karaya ulaşmakta zorlanan yüzücüyü kurtarmak için acele etti.
12. Tekne, kıyıya demirliydi.
13. Dalgalar, kıyıya çarparak yüksek sesle ses çıkardı.
14. Gemileri battıktan sonra kurtulan denizciler, karaya ulaştığı için sevinçliydi.
15. Kıyıya vuran çöplerle dolu bir plajdı.
16. Denizci, kıyıda bulunan adayı keşfetti.
17. Güneş, kıyının üzerinde batıyordu.
18. Yüzücüler, kıyıda oyun oynamaktan keyif aldılar.
19. Motor arızası nedeniyle tekne karaya sürüklendi.
20. Martılar, yiyecek arayarak kıyı üzerinde uçtular.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.