Applauder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Applauder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Applauder İle İlgili Cümleler İngilizce

Applauder: (noun) A person who claps their hands to show approval or appreciation.

Examples:

  1. The applauder stood up and clapped loudly for the performers. (Oyuncular için ayakta alkışlayan kişi çok sesli alkışlarla onları destekledi.)
  2. The concert was so good that even the shyest person in the audience became an applauder. (Konser o kadar iyiydi ki, hatta izleyicilerin en utangaç kişisi bile alkışlayanlardan oldu.)
  3. As soon as the speech was over, the applauders began to clap their hands. (Konuşma bittikten hemen sonra, alkışlayanlar ellerini çırptılar.)
  4. The applauder was so enthusiastic that he gave a standing ovation. (Alkışlayan o kadar coşkulu davrandı ki, ayakta alkışladı.)
  5. Everyone in the room was a applauder after the speaker finished. (Konuşmacı bitirdikten sonra herkes odadaki alkışlayanlardan oldu.)
  6. The actor thanked the applauders for their support. (Oyuncu, destekleri için alkışlayanlara teşekkür etti.)
  7. The applauder was moved to tears by the performance. (Alkışlayan performanstan gözyaşlarına boğuldu.)
  8. The entire audience was made up of applauders who appreciated the art of the magician. (Tüm seyirciler, sihirbazın sanatını takdir eden alkışlayanlardan oluşuyordu.)
  9. The applauder was so impressed by the pianist that he gave a round of applause. (Alkışlayan piyanistten o kadar etkilendi ki, alkışlarını yuvarlak şekilde sürdürdü.)
  10. The applauder was the only one who clapped after the comedian’s bad joke. (Komedyenin kötü şakasından sonra alkışlayan tek kişi alkışçıydı.)
  11. The applauder was excited to see the new play. (Yeni oyunu görmek için alkışlayan heyecanlandı.)
  12. The applauder was so loud that he drowned out the speaker’s voice. (Alkışçı o kadar yüksek sesle alkışladı ki, konuşmacının sesi bastırdı.)
  13. The applauders kept clapping until the singer returned for an encore. (Şarkıcı yeniden çıkana kadar alkışlarını sürdüren alkışçılar.)
  14. The applauder was so moved by the dancer’s performance that he gave a standing ovation. (Dansçının performansından o kadar etkilenen alkışçı, ayakta alkışladı.)
    15
  1. The applauder was grateful for the opportunity to attend the concert. (Konserde bulunma fırsatı için minnettar olan alkışçı.)
  2. The applauder was impressed by the teamwork displayed by the basketball team. (Basketbol takımının sergilediği takım çalışmasından etkilenen alkışçı.)
  3. The applauder clapped along to the beat of the music. (Müziğin ritmine uygun olarak alkışlayan alkışçı.)
  4. The applauder smiled as the singer hit a high note. (Şarkıcı yüksek bir nota çıktığında gülümseyen alkışçı.)
  5. The applauder was the first to start clapping at the end of the play. (Oyunun sonunda alkışlamaya ilk başlayan alkışçı.)
  6. The applauder was pleased to see the local theater getting such a large audience. (Yerel tiyatronun bu kadar büyük bir kitleye sahip olmasından memnun olan alkışçı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Oyuncular için ayakta alkışlayan kişi çok sesli alkışlarla onları destekledi.
  2. Konser o kadar iyiydi ki, hatta izleyicilerin en utangaç kişisi bile alkışlayanlardan oldu.
  3. Konuşma bittikten hemen sonra, alkışlayanlar ellerini çırptılar.
  4. Alkışlayan o kadar coşkulu davrandı ki, ayakta alkışladı.
  5. Konuşmacı bitirdikten sonra herkes odadaki alkışlayanlardan oldu.
  6. Oyuncu, destekleri için alkışlayanlara teşekkür etti.
  7. Alkışlayan performanstan gözyaşlarına boğuldu.
  8. Tüm seyirciler, sihirbazın sanatını takdir eden alkışlayanlardan oluşuyordu.
  9. Alkışlayan piyanistten o kadar etkilendi ki, alkışlarını yuvarlak şekilde sürdürdü.
  10. Komedyenin kötü şakasından sonra alkışlayan tek kişi alkışçıydı.
  11. Yeni oyunu görmek için alkışlayan heyecanlandı.
  12. Alkışçı o kadar yüksek sesle alkışladı ki, konuşmacının sesi bastırdı.
  13. Şarkıcı yeniden çıkana kadar alkışlarını sürdüren alkışçılar.
  14. Dansçının performansından o kadar etkilenen alkışçı, ayakta alkışladı.
  15. Konserde bulunma fırsatı için minnettar olan alkışçı.
  16. Basketbol takımının sergilediği takım çalışmasından etkilenen alkışçı.
  17. Müziğin ritmine uygun olarak alkışlayan alkışçı.
  18. Şarkıcı yüksek bir nota çıktığında g

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.