Apparatus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apparatus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apparatus (Cihaz) İle İlgili Örnek Cümleler:

Apparatus: A group of tools or machines used for a particular scientific or technical purpose.

1. The laboratory apparatus needs to be cleaned before the experiment. (Laboratuvar cihazları deneyden önce temizlenmeli.)

2. The fire department arrived with their apparatus to put out the fire. (İtfaiye, yangını söndürmek için cihazlarıyla geldi.)

3. The gym has a variety of apparatus for strength training. (Spor salonunda güç antrenmanı için çeşitli cihazlar bulunmaktadır.)

4. The surgery required a special apparatus to remove the tumor. (Ameliyat için tümörü çıkarmak için özel bir cihaza ihtiyaç vardı.)

5. The research team developed a new apparatus to measure air quality. (Araştırma ekibi, hava kalitesini ölçmek için yeni bir cihaz geliştirdi.)

6. The engineers are designing a new apparatus to improve the efficiency of the factory. (Mühendisler, fabrikanın verimliliğini artırmak için yeni bir cihaz tasarlıyorlar.)

7. The diving apparatus allowed the diver to stay underwater for longer periods of time. (Dalış cihazı, dalgıcın daha uzun süre su altında kalmasına olanak tanıdı.)

8. The police used a specialized apparatus to detect fingerprints at the crime scene. (Polis, suç mahallinde parmak izi tespit etmek için özel bir cihaz kullandı.)

9. The astronauts used an apparatus to recycle water while in space. (Astronotlar, uzayda iken suyu geri dönüştürmek için bir cihaz kullandılar.)

10. The chemistry apparatus included test tubes, beakers, and a Bunsen burner. (Kimya cihazları arasında deney tüpleri, erlenler ve Bunsen brülörü yer almaktadır.)

11. The construction workers used a heavy apparatus to lift the steel beams into place. (İnşaat işçileri, çelik kirişleri yerlerine yerleştirmek için ağır bir cihaz kullandılar.)

12. The medical apparatus helped to monitor the patient’s vital signs during surgery. (Tıbbi cihaz, ameliyat sırasında hastanın vital işaretlerini izlemeye yardımcı oldu.)

13. The weather forecasters used an apparatus to measure the wind speed and direction. (Hava tahmincileri, rüzgar hızını ve yönünü ölçmek için bir cihaz kullandılar.)

14. The scientific apparatus allowed the researchers to observe the behavior of particles at the atomic level. (Bilimsel cihaz, araştırmacıların atomik seviyede parçacıkların davranışını

gözlemlemelerine olanak sağladı.)

15. The musical apparatus included a keyboard, amplifier, and speakers. (Müzik cihazları arasında klavye, amplifikatör ve hoparlörler yer almaktadır.)

16. The agricultural apparatus helped farmers to efficiently plant and harvest crops. (Tarım cihazları, çiftçilerin verimli bir şekilde bitki dikmesine ve hasat yapmasına yardımcı oldu.)

17. The laboratory apparatus was calibrated to ensure accurate measurements. (Laboratuvar cihazları doğru ölçümler yapmak için kalibre edildi.)

18. The welding apparatus allowed the workers to fuse two pieces of metal together. (Kaynak cihazı, işçilerin iki metal parçayı birleştirmelerine olanak sağladı.)

19. The fitness apparatus included weights, resistance bands, and exercise machines. (Fitness cihazları arasında ağırlıklar, direnç bantları ve egzersiz makineleri yer almaktadır.)

20. The surveying apparatus helped the engineers to accurately map out the land for construction. (Arazi ölçüm cihazları, mühendislerin inşaat için araziyi doğru bir şekilde haritalandırmasına yardımcı oldu.)