Apathetically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apathetically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apathetically:

Apathetically means showing no interest, enthusiasm, or concern.

1. She responded apathetically to the news of her promotion. (O terfi haberi karşısında ilgisizce tepki verdi.)
2. I tried to engage him in conversation, but he responded apathetically. (Onunla konuşmaya çalıştım ama ilgisizce cevap verdi.)
3. The audience watched the performance apathetically and showed no signs of appreciation. (Izleyiciler performansı ilgisizce izlediler ve herhangi bir takdir belirtisi göstermediler.)
4. He listened to the instructions apathetically and did not follow them properly. (Talimatları ilgisizce dinledi ve uygun şekilde uymadı.)
5. The politician delivered his speech apathetically and failed to capture the audience’s attention. (Politikacı konuşmasını ilgisizce yaptı ve izleyicilerin dikkatini çekemedi.)
6. Despite the urgent situation, she acted apathetically and did not take any action. (Acil duruma rağmen, ilgisizce davrandı ve herhangi bir önlem almadı.)
7. He answered the question apathetically and did not seem to care about the topic. (Soruya ilgisizce cevap verdi ve konu hakkında umursamadığını göstermedi.)
8. The students listened to the lecture apathetically and did not participate in the discussion. (Öğrenciler dersi ilgisizce dinledi ve tartışmaya katılmadı.)
9. The manager dealt with the problem apathetically and did not find a solution. (Yönetici sorunu ilgisizce ele aldı ve bir çözüm bulamadı.)
10. The customer complained about the service but the employee responded apathetically. (Müşteri hizmetle ilgili şikayet etti ama çalışan ilgisizce cevap verdi.)
11. She walked through the park apathetically

12. The team played the game apathetically and lost by a large margin. (Takım oyunu ilgisizce oynadı ve büyük bir farkla kaybetti.)
13. The patient answered the doctor’s questions apathetically and did not seem to care about their health. (Hasta doktorun sorularına ilgisizce cevap verdi ve sağlığıyla ilgilenmiyormuş gibi göründü.)
14. The employees worked on the project apathetically and did not meet the deadline. (Çalışanlar projede ilgisizce çalıştılar ve son teslim tarihini karşılayamadılar.)
15. The teacher taught the class apathetically and did not engage with the students. (Öğretmen sınıfa ilgisizce ders verdi ve öğrencilerle etkileşime girmedi.)
16. The customer service representative handled the complaint apathetically and did not resolve the issue. (Müşteri hizmetleri temsilcisi şikayeti ilgisizce ele aldı ve sorunu çözmedi.)
17. He reacted apathetically to the news of his friend’s illness. (Arkadaşının hastalık haberine ilgisizce tepki verdi.)
18. The student completed the assignment apathetically and received a low grade. (Öğrenci ödevi ilgisizce tamamladı ve düşük bir not aldı.)
19. The employee attended the meeting apathetically and did not contribute to the discussion. (Çalışan toplantıya ilgisizce katıldı ve tartışmaya katkıda bulunmadı.)
20. The athlete competed apathetically and did not perform their best. (Sporcu ilgisizce yarıştı ve en iyi performansını sergilemedi.)