Gloomily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gloomily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gloomily İle İlgili Cümleler

Gloomily, “karamsarca, üzgün bir şekilde” anlamına gelir. İngilizce cümle içinde kullanılan örnekler şu şekildedir:

  1. She looked at him gloomily and sighed heavily. (O, karamsarca ona baktı ve derin bir nefes aldı.)
  2. He walked gloomily down the street, his head down. (Kafası önde, karamsarca sokağın kenarından yürüdü.)
  3. The sky was covered with dark clouds and she felt gloomily about the weather. (Gökyüzü karanlık bulutlarla kaplıydı ve hava hakkında karamsar hissetti.)
  4. He spoke gloomily about his future prospects. (Gelecek beklentileri hakkında karamsar bir şekilde konuştu.)
  5. She watched the rain falling gloomily outside the window. (Pencerenin dışında karamsarca yağan yağmuru izledi.)
  6. He stared gloomily at the empty page in front of him. (Önündeki boş sayfaya karamsarca baktı.)
  7. She felt gloomily that her life had no meaning. (Hayatının hiçbir anlamı olmadığına karamsarca inandı.)
  8. He walked away gloomily, feeling rejected and alone. (Reddedilmiş ve yalnız hisseden bir şekilde karamsarca uzaklaştı.)
  9. The old man looked gloomily at the ruined house, remembering the past. (Yaşlı adam geçmişi hatırlayarak harap evi karamsarca izledi.)
  10. She sighed gloomily, thinking about the mistakes she had made. (Yaptığı hataları düşünerek karamsarca iç çekti.)
  11. He spoke gloomily about the state of the economy. (Ekonomik durum hakkında karamsar bir şekilde konuştu.)
  12. The soldiers marched gloomily through the rain, their morale low. (Askerler moral bozukluğuyla karamsarca yağmurda yürüdüler.)
  13. She looked at the empty chair gloomily, missing her father. (Babasını özleyen boş sandalyeye karamsarca baktı.)
  14. He shook his head gloomily, knowing that things were not going well. (Durumun iyi gitmediğini bilerek karamsarca başını salladı.)
  15. She felt gloomily that her dreams would never come true. (Hayallerinin asla gerçekleşmeyeceğine karamsarca inandı.)
  16. He stared gloomily at the darkening sky, feeling a sense of foreboding. (Kararmakta olan gökyüzüne karamsarca baktı ve öngörü hissetti.)
  17. She looked at her bank account gloomily, realizing that she had very little money left. (Az para kaldığını fark ederek karamsarca banka hesabına baktı.)
  18. He sighed gloomily, knowing that he had lost his chance. (Fırsatını kaybettiğini bilerek karamsar
  1. The teacher looked gloomily at the failing grades of her students. (Öğrencilerinin başarısız notlarına karamsarca baktı.)
  2. He sat gloomily in the corner of the room, feeling ignored and unimportant. (Göz ardı edilmiş ve önemsiz hisseden bir şekilde odaya köşede karamsarca oturdu.)

Bu cümlelerde “gloomily” kelimesi genellikle bir durum veya duygu ifade etmek için kullanılmıştır. Bu durumlar karamsarlık, üzüntü, endişe veya umutsuzluk gibi olumsuz hisleri ifade edebilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.