Antagonistically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Antagonistically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Antagonistically kelimesinin Türkçe anlamı:

Antagonistically kelimesi, düşmanca veya düşmanlıkla ilgili anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. She looked at him antagonistically and didn’t speak a word. (O, düşmanca bakışlarla ona baktı ve hiçbir kelime söylemedi.)
2. His antagonistic behavior towards his colleagues cost him his job. (Meslektaşlarına karşı düşmanca davranışları, işini kaybetmesine neden oldu.)
3. The two teams played antagonistically against each other in the final match. (İki takım final maçında birbirine karşı düşmanca oynadı.)
4. He replied to her antagonistically when she asked him a simple question. (O, ona basit bir soru sorduğunda düşmanca cevap verdi.)
5. The student answered the teacher’s question antagonistically, which made the teacher angry. (Öğrenci, öğretmenin sorusuna düşmanca cevap verdi, bu da öğretmeni kızdırdı.)
6. The two countries have been antagonistically opposing each other for years. (İki ülke yıllardır birbirine düşmanca karşı çıkıyor.)
7. His antagonistic attitude towards authority caused him many problems. (Otoriteye karşı düşmanca tavrı, ona birçok sorun çıkardı.)
8. The employee acted antagonistically towards his boss and was fired the next day. (Çalışan, patronuna karşı düşmanca davrandı ve ertesi gün işten çıkarıldı.)
9. The politician’s antagonistic speech caused a stir in the parliament. (Politikacının düşmanca konuşması mecliste bir hareketlilik yarattı.)
10. The team members were behaving antagonistically towards each other, which affected their performance. (Takım üyeleri birbirlerine düşmanca davranıyorlardı, bu da performanslarını etkiledi.)
11. The company’s management and employees were in an antagonistic relationship. (Şirketin yönetimi ve çalışanları arasında düşmanca bir ilişki vardı.)
12. The two siblings had always been antagonistic towards each other. (İki kardeş her zaman birbirlerine düşmanca davranmışlardı.)
13. The manager’s antagonistic behavior towards his subordinates led to a high employee turnover rate. (Yöneticinin astlarına karşı düşmanca davranışı, yüksek bir personel devir hızına neden oldu.)
14. The coach’s antagonistic attitude towards the team caused the players to lose motivation. (Antrenörün takıma karşı düşmanca tavrı, oyuncuların motivasyonunu kaybetmesine neden oldu.)
15. The two neighbors had an antagonistic relationship, which made it difficult for them to live peacefully. (İki komşu arasında düşmanca bir ilişki vardı, bu da barış içinde yaşamalarını zorlaştırdı.)
16. The customer’s antagonistic behavior towards the salesperson made the salesperson lose his temper

  1. The student’s antagonistic behavior towards his classmates led to disciplinary action by the school. (Öğrencinin sınıf arkadaşlarına karşı düşmanca davranışları, okul tarafından disiplin cezasına neden oldu.)
  2. The company’s antagonistic marketing tactics caused a backlash from consumers. (Şirketin düşmanca pazarlama taktikleri, tüketicilerden bir tepki gördü.)
  3. The manager’s antagonistic approach to conflict resolution only made the situation worse. (Yöneticinin çatışma çözme konusundaki düşmanca yaklaşımı, durumu daha da kötüleştirdi.)
  4. The politician’s antagonistic comments towards minorities sparked outrage among the public. (Politikacının azınlıklara karşı düşmanca yorumları, halk arasında öfke yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.