Give A Break İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Meaning of “Give A Break”
“Give a break” is an idiom that means to stop bothering or criticizing someone, to give them a rest or a chance to recover.
Examples:
- Give me a break! I’m doing the best I can! (Bırak beni artık! Elimden gelenin en iyisini yapıyorum!)
- Can you please give me a break and let me finish my work? (Lütfen bana biraz ara ver ve işimi bitireyim mi?)
- I’ve been working all day. I just need to give myself a break and relax for a bit. (Bütün gün çalıştım. Biraz ara verip rahatlamam gerekiyor.)
- My boss is always on my case. I wish he would just give me a break once in a while. (Patronum sürekli beni eleştiriyor. Keşke ara sıra bana da bir şans verseydi.)
- I’m so tired of this cold weather. I wish Mother Nature would give us a break and bring some sunshine. (Bu soğuk havadan çok yoruldum. Keşke Doğa Ana bize biraz ara verip güneş getirse.)
- My friend keeps teasing me about my new haircut. I wish she would give me a break and just let me enjoy it. (Arkadaşım yeni saç kesimimle dalga geçmeye devam ediyor. Keşke biraz ara verip sadece keyif almama izin verse.)
- I’m sorry, but I just can’t work anymore tonight. I need to give it a break and start fresh tomorrow. (Üzgünüm ama bu gece artık çalışamıyorum. Biraz ara verip yarın yeniden başlamam gerekiyor.)
- My parents are always nagging me about my grades. I wish they would give me a break and trust that I’m doing my best. (Ebeveynlerim ders notlarım hakkında sürekli beni sıkıştırıyorlar. Keşke biraz ara verip benim de en iyimi yapacağıma güvenebilseler.)
- I’ve been studying for hours. I think it’s time to give myself a break and grab a snack. (Saatlerdir çalışıyorum. Sanırım biraz ara verip bir şeyler atıştırmam gerekiyor.)
- My little brother is always bugging me. I wish he would give me a break and go bother someone else. (Küçük kardeşim sürekli beni rahatsız ediyor. Keşke biraz ara verip başka birini
- I know you’re excited about your new hobby, but can you please give it a break and spend some time with us? (Yeni hobinden heyecanlısın ama lütfen biraz ara verip bizimle vakit geçirebilir misin?)
- My boss has been giving me a hard time lately. I wish he would give me a break and recognize all the hard work I’ve been doing. (Patronum son zamanlarda bana zorluk çıkarıyor. Keşke biraz ara verip yaptığım bütün zorlu işleri fark edebilse.)
- I’ve been dieting for weeks. I think it’s time to give myself a break and indulge in a slice of cake. (Haftalardır diyet yapıyorum. Sanırım biraz ara verip bir dilim pasta ile kendimi şımartmalıyım.)
- My roommate is always leaving a mess in the kitchen. I wish he would give me a break and clean up after himself. (Oda arkadaşım mutfakta sürekli dağınıklık bırakıyor. Keşke biraz ara verip kendisi temizlik yapsa.)
- I’ve been feeling overwhelmed lately. I think it’s time to give it a break and take a day off. (Son zamanlarda çok yoğun hissediyorum. Sanırım biraz ara verip bir gün izin almalıyım.)
- My friend is always talking about her problems. I wish she would give it a break and listen to someone else for a change. (Arkadaşım sürekli kendi sorunlarından bahsediyor. Keşke biraz ara verip başka biri dinleyebilse.)
- I’ve been practicing my guitar for hours. I think it’s time to give it a break and rest my fingers. (Saatlerdir gitar çalıyorum. Sanırım biraz ara verip parmaklarımı dinlendirmeliyim.)
- My coworker is always interrupting me. I wish he would give me a break and let me finish my work in peace. (İş arkadaşım sürekli beni kesiyor. Keşke biraz ara verip işimi huzur içinde bitirmeme izin verse.)
- I’ve been trying to quit smoking for months. I think it’s time to give myself a break and treat myself to a massage. (Aylardır sigarayı bırakmaya çalışıyorum. Sanırım biraz ara verip kendime bir masaj yaptırmalıyım.)
- My kids are always demanding my attention. I wish they would give me a break and let
Hemen Yorum Yaz