Almoner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Almoner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Almoner Nedir?

Almoner, genellikle bir kurum veya kuruluşta yoksul insanlara veya hastalara yardım eden bir kişidir. Bu kişi, maddi destek sağlamak, gıda ve giyim gibi temel ihtiyaçları karşılamak, tıbbi yardım sağlamak gibi konularda yardımcı olur.

Örnek Cümleler:

  1. The hospital has appointed an almoner to provide financial assistance to the patients. (Hastanenin, hastalara maddi yardım sağlamak için bir almoner atadı.)
  2. The almoner provided food and shelter to the homeless people. (Almoner, evsizlere yiyecek ve barınak sağladı.)
  3. The church has an almoner who provides assistance to the needy people. (Kilisenin, ihtiyaç sahibi insanlara yardım sağlayan bir almoneri var.)
  4. The almoner visited the sick patients and provided them with medical assistance. (Almoner, hastalara ziyarette bulundu ve tıbbi yardım sağladı.)
  5. The almoner collected donations for the poor people in the community. (Almoner, topluluktaki fakir insanlar için bağış topladı.)
  6. The almoner distributed clothes and blankets to the homeless people during the winter. (Almoner, kışın evsizlere kıyafet ve battaniye dağıttı.)
  7. The almoner helped the single mothers to find jobs and provided them with financial support. (Almoner, yalnız annelere iş bulmaları konusunda yardımcı oldu ve maddi destek sağladı.)
  8. The almoner provided counseling to the drug addicts and helped them to overcome their addiction. (Almoner, uyuşturucu bağımlılarına danışmanlık sağladı ve bağımlılıklarını yenmelerine yardımcı oldu.)
  9. The almoner organized a charity event to raise funds for the cancer patients. (Almoner, kanser hastaları için fon toplamak için bir yardım etkinliği düzenledi.)
  10. The almoner worked closely with the social workers to provide assistance to the needy families. (Almoner, ihtiyaç sahibi ailelere yardım sağlamak için sosyal çalışanlarla yakın bir şekilde çalıştı.)
  11. The almoner visited the orphanages and provided the children with toys and books. (Almoner, yetimhaneleri ziyaret etti ve çocuklara oyuncak ve kitap sağladı.)
  12. The almoner helped the elderly people to get access to medical facilities and provided them with home care. (Almoner, yaşlı insanların tıbbi imkanlara erişmelerine yardımcı oldu ve evde bakım sağladı.)
  13. The almoner provided financial assistance to the unemployed people to start their own business. (Almoner, işsiz insanlara kendi işlerini kurmaları için maddi yardım sağladı.)
  14. The almoner provided emotional support to the families who lost their loved ones in an accident
  1. The almoner worked with the local government to provide shelter and food to the refugees. (Almoner, mültecilere barınak ve yiyecek sağlamak için yerel hükümetle çalıştı.)
  2. The almoner provided educational support to the underprivileged children in the community. (Almoner, toplumda dezavantajlı çocuklara eğitim desteği sağladı.)
  3. The almoner organized a blood donation camp to help the patients in need of blood transfusions. (Almoner, kan nakli ihtiyacı olan hastalara yardımcı olmak için bir kan bağışı kampanyası düzenledi.)
  4. The almoner provided financial assistance to the families who lost their homes in a natural disaster. (Almoner, doğal afetlerde evlerini kaybeden ailelere maddi destek sağladı.)
  5. The almoner provided legal support to the people who could not afford a lawyer. (Almoner, avukat ücretini karşılayamayan insanlara hukuki destek sağladı.)
  6. The almoner helped the disabled people to access the public facilities and provided them with mobility aids. (Almoner, engelli insanların kamusal imkanlara erişmelerine yardımcı oldu ve hareketlilik yardımcıları sağladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.