Airing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Airing
Airing, İngilizce dilinde “havalandırma” veya “açığa çıkarma” anlamlarına gelir.
- I always make sure to give my bedroom a good airing in the morning. (Ben her zaman yatak odamı sabahları iyi bir şekilde havalandırmayı sağlarım.)
- The new house has excellent air conditioning, but I still like to give it an airing now and then. (Yeni evin mükemmel bir kliması var, ama yine de arada bir havalandırmayı tercih ederim.)
- The book provides a refreshing airing of some new ideas about the nature of language. (Kitap, dilin doğası hakkında yeni fikirlerin ferah bir şekilde açığa çıkarılmasını sağlar.)
- The producers decided to air the show on Friday nights. (Yapımcılar, programı Cuma geceleri yayınlamaya karar verdiler.)
- The new movie will be aired on TV next week. (Yeni film, önümüzdeki hafta televizyonda yayınlanacak.)
- The interview will be aired on the morning news program tomorrow. (Röportaj yarın sabah haber programında yayınlanacak.)
- The controversial documentary was aired on cable TV last night. (Tartışmalı belgesel, dün gece kablolu televizyonda yayınlandı.)
- The company is planning to air a new advertising campaign next month. (Şirket, önümüzdeki ay yeni bir reklam kampanyası yayınlama planı yapıyor.)
- The radio station airs a variety of music genres throughout the day. (Radyo istasyonu, gün boyunca çeşitli müzik türlerini yayınlıyor.)
- The TV network aired a live broadcast of the concert. (TV ağı konserin canlı yayınını yaptı.)
- The documentary about global warming will be aired on PBS next week. (Küresel ısınma hakkındaki belgesel, önümüzdeki hafta PBS’de yayınlanacak.)
- The game was aired on ESPN2. (Oyun, ESPN2’de yayınlandı.)
- The TV show has been airing for five seasons now. (TV programı şimdiye kadar beş sezon boyunca yayınlanıyor.)
- The news report aired several eyewitness accounts of the accident. (Haber raporu, kazaya dair birkaç görgü tanığı ifadesini yayınladı.)
- The political debate was aired on national television. (Siyasi tartışma, ulusal televizyonda yayınlandı.)
- The TV channel airs a daily news bulletin at 6pm. (TV kanalı, her gün saat 18.00’de bir haber bülteni yayınlıyor.)
- The show has been taken off the air due to low ratings. (Program, düşük reyting nedeniyle yayından kaldırıldı.)
- The station decided to air a rerun of the popular sitcom. (İstasyon, popüler sitcom’un tekrarını yayınlamaya karar verdi.)
- The interviewee aired his grievances about the company’s
management during the live broadcast. (Röportaj yapan kişi, canlı yayında şirket yönetimiyle ilgili şikayetlerini dile getirdi.)
20. The sports network airs a daily recap of the latest sports news. (Spor ağı, en son spor haberlerinin günlük bir özetini yayınlıyor.)
Hemen Yorum Yaz