Admirer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Admirer Nedir?
Admirer, hayranlık duyan veya beğenen kişiyi ifade eden bir kelime olarak kullanılır.
Örnek cümleler:
- She had an admirer who always sent her flowers. (Ona sürekli çiçek gönderen bir hayranı vardı.)
- I’m flattered to have an admirer like you. (Senin gibi bir hayranımın olması beni şımartıyor.)
- He was her longtime admirer, but she never noticed him. (Uzun süredir onun hayranıydı, ama o hiç fark etmedi.)
- My admirer sent me a love letter today. (Bugün hayranım bana bir aşk mektubu gönderdi.)
- She always had a group of admirers around her. (Her zaman etrafında bir hayran grubu vardı.)
- Her admirer was always there to support her. (Onun hayranı her zaman onu desteklemek için oradaydı.)
- I’m not sure if he’s just a friend or an admirer. (O sadece bir arkadaş mı yoksa hayran mı, emin değilim.)
- She was shocked to learn that her boss was her secret admirer. (Patronunun onun gizli hayranı olduğunu öğrenince şok oldu.)
- His admirer followed him everywhere he went. (Onun hayranı gittiği her yere peşinden takip etti.)
- She blushed when she saw her admirer looking at her. (Hayranının ona bakarken kızardı.)
- I don’t want to lead my admirer on if I don’t have feelings for him. (Ona karşı hislerim yoksa hayranımı yanıltmak istemiyorum.)
- She had a secret admirer who left her anonymous notes. (Anonim notlar bırakan gizli bir hayranı vardı.)
- He was her biggest admirer and always praised her work. (Onun en büyük hayranıydı ve her zaman işini övdü.)
- I’m grateful for my admirers who support me and my art. (Beni ve sanatımı destekleyen hayranlarıma minnettarım.)
- She politely declined her admirer’s invitation to dinner. (Hayranının yemeğe davetini nazikçe reddetti.)
- His admirer gave him a handmade gift for his birthday. (Onun hayranı doğum günü için el yapımı bir hediye verdi.)
- She couldn’t help but smile when she saw her admirer waiting for her outside. (Hayranının onu dışarıda beklediğini görünce gülümsemesi engellenemezdi.)
- Her admirer wrote a song about her and performed it at an open mic night. (Onun hayranı hakkında bir şarkı yazdı ve açık mikrofon gecesinde onu söyledi.)
- She realized her admirer was more than just a fan when he started stalking her. (Onun peşinde koşmaya başlayınca, hayranının sadece bir hayran olmadığını fark etti.)
- He had many admirers, but his heart belonged to
one special person. (Çok sayıda hayranı vardı, ama kalbi özel bir kişiye aitti.)
Türkçe karşılıklar:
- Ona sürekli çiçek gönderen bir hayranı vardı.
- Senin gibi bir hayranımın olması beni şımartıyor.
- Uzun süredir onun hayranıydı, ama o hiç fark etmedi.
- Bugün hayranım bana bir aşk mektubu gönderdi.
- Her zaman etrafında bir hayran grubu vardı.
- Onun hayranı her zaman onu desteklemek için oradaydı.
- O sadece bir arkadaş mı yoksa hayran mı, emin değilim.
- Patronunun onun gizli hayranı olduğunu öğrenince şok oldu.
- Onun hayranı gittiği her yere peşinden takip etti.
- Hayranının ona bakarken kızardı.
- Ona karşı hislerim yoksa hayranımı yanıltmak istemiyorum.
- Anonim notlar bırakan gizli bir hayranı vardı.
- Onun en büyük hayranıydı ve her zaman işini övdü.
- Beni ve sanatımı destekleyen hayranlarıma minnettarım.
- Hayranının yemeğe davetini nazikçe reddetti.
- Onun hayranı doğum günü için el yapımı bir hediye verdi.
- Hayranının onu dışarıda beklediğini görünce gülümsemesi engellenemezdi.
- Onun hayranı hakkında bir şarkı yazdı ve açık mikrofon gecesinde onu söyledi.
- Onun peşinde koşmaya başlayınca, hayranının sadece bir hayran olmadığını fark etti.
- Çok sayıda hayranı vardı, ama kalbi özel bir kişiye aitti.
Hemen Yorum Yaz