Principally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Principally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Principally

Principally kelimesi “esasen, başlıca olarak” gibi anlamlara gelir. Aşağıda, principally kelimesinin İngilizce cümlelerde nasıl kullanıldığına dair 20 örnek cümle verilmiştir.

  1. Principally, I want to thank everyone for coming to my party. (Başlıca olarak, partime katılan herkese teşekkür etmek istiyorum.)
  2. The company’s business is principally focused on the fashion industry. (Şirketin işi başlıca moda endüstrisine odaklanıyor.)
  3. Principally, we need to address the issue of climate change. (Esasen, iklim değişikliği konusuna odaklanmamız gerekiyor.)
  4. The book is principally about the history of the Roman Empire. (Kitap esas olarak Roma İmparatorluğu’nun tarihinden bahsediyor.)
  5. Our company’s principal goal is to provide excellent customer service. (Şirketimizin başlıca hedefi mükemmel müşteri hizmeti sunmaktır.)
  6. Principally, we need to consider the impact of our decisions on the environment. (Esasen, kararlarımızın çevre üzerindeki etkisini düşünmemiz gerekiyor.)
  7. The principal of the school is very involved in the community. (Okulun müdürü toplulukla çok ilgili.)
  8. Principally, the problem with the project is lack of funding. (Başlıca olarak, projenin sorunu fon eksikliği.)
  9. The principal investor in the company is a wealthy businessman. (Şirketin baş yatırımcısı zengin bir iş adamıdır.)
  10. The company’s principal office is located in New York City. (Şirketin baş ofisi New York’ta bulunuyor.)
  11. Principally, we need to improve our communication with our customers. (Esasen, müşterilerimizle iletişimimizi geliştirmemiz gerekiyor.)
  12. The principal architect of the building is renowned for his innovative designs. (Binanın baş mimarı, yenilikçi tasarımlarıyla ünlüdür.)
  13. Principally, we need to address the issue of income inequality. (Esasen, gelir eşitsizliği konusunu ele almamız gerekiyor.)
  14. The principal reason for the company’s success is its dedicated employees. (Şirketin başarısının temel nedeni,

özverili çalışanlarıdır.)
15. Principally, we need to focus on reducing our carbon footprint. (Esasen, karbon ayak izimizi azaltmaya odaklanmamız gerekiyor.)

  1. The principal songwriter of the band is known for his poignant lyrics. (Grubun baş söz yazarı dokunaklı sözleriyle tanınır.)
  2. Principally, the project needs more resources to be successful. (Başlıca olarak, projenin başarılı olması için daha fazla kaynağa ihtiyacı var.)
  3. The principal actor in the movie is a Hollywood superstar. (Filmin baş aktörü Hollywood süperstarıdır.)
  4. Principally, we need to improve our company’s online presence. (Esasen, şirketimizin çevrimiçi varlığını geliştirmemiz gerekiyor.)
  5. The principal theme of the book is the struggle for human rights. (Kitabın başlıca teması insan hakları mücadelesidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.