Addled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Addled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Addled

Türkçe Anlamı: Kafası karışmış, şaşkın, aklı karışmış.

  1. My grandmother’s mind is becoming increasingly addled.
    Türkçe: Büyükannemin zihninin durumu giderek karışıklaşıyor.
  2. The excessive drinking left him feeling addled the next day.
    Türkçe: Aşırı içmek onu ertesi gün kafası karışık hissettirdi.
  3. The politician’s addled response only served to exacerbate the situation.
    Türkçe: Politikacının kafası karışık cevabı sadece durumu kötüleştirdi.
  4. He had been up for two days straight, and his mind was addled with exhaustion.
    Türkçe: İki gün boyunca uyumamıştı ve zihni yorgunluktan dolayı karışmıştı.
  5. The professor’s addled rambling during the lecture left the students confused.
    Türkçe: Profesörün ders sırasında kafası karışık olan konuşması öğrencileri şaşırttı.
  6. The medication made him feel addled and disoriented.
    Türkçe: İlaç onu kafası karışık ve oryantasyonunu kaybetmiş hissettirdi.
  7. The lack of sleep had left him feeling addled and out of sorts.
    Türkçe: Uykusuzluk onu kafası karışık ve huzursuz hissettirmişti.
  8. The confusing directions left him feeling addled and frustrated.
    Türkçe: Karışık yönergeler onu kafası karışık ve sinirli hissettirdi.
  9. The stress of the situation had left her addled and unable to concentrate.
    Türkçe: Durumun stresi onu kafası karışık ve odaklanamaz hale getirmişti.
  10. The fever had left him feeling addled and delirious.
    Türkçe: Ateş onu kafası karışık ve sayıklamak hale getirmişti.
  11. The complexity of the math problem left him feeling addled and frustrated.
    Türkçe: Matematik probleminin karmaşıklığı onu kafası karışık ve sinirli hissettirdi.
  12. The loud music and flashing lights left her feeling addled and dizzy.
    Türkçe: Yüksek sesli müzik ve flaşlı ışıklar onu kafası karışık ve baş dönmesi hissettirdi.
  13. The hangover left him feeling addled and nauseous.
    Türkçe: Sarhoşluğun etkisi onu kafası karışık ve bulantılı hissettirdi.
  14. The sudden change in plans left her feeling addled and disoriented.

/>Türkçe: Planlardaki ani değişiklik onu kafası karışık ve oryantasyonunu kaybetmiş hissettirdi.
15. The confusing instructions left him feeling addled and uncertain.
Türkçe: Karışık talimatlar onu kafası karışık ve belirsiz hissettirdi.

  1. The medication caused her to feel addled and groggy.
    Türkçe: İlaç onu kafası karışık ve sersemlemiş hissettirdi.
  2. The lack of direction in the project left the team feeling addled and unsure.
    Türkçe: Projenin yönündeki belirsizlik, takımı kafası karışık ve emin olamayan hissettirdi.
  3. The overwhelming amount of information left him feeling addled and overwhelmed.
    Türkçe: Bilgi miktarındaki ezicilik onu kafası karışık ve baskı altında hissettirdi.
  4. The confusing map left them feeling addled and lost.
    Türkçe: Karışık harita onları kafası karışık ve kaybolmuş hissettirdi.
  5. The stressful situation had left her feeling addled and anxious.
    Türkçe: Stresli durum onu kafası karışık ve kaygılı hissettirmişti.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.