Active Role İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Active Role İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Active Role Nedir?

Active Role, aktif bir rol oynamak anlamına gelir. Bir kişinin bir durumda, olayda veya projede aktif bir rol alması, işin bir parçası olarak katkıda bulunması anlamına gelir. Aynı zamanda, bir kişinin bir organizasyonda aktif bir rol alması, yönetim veya liderlik pozisyonunda bulunması anlamına da gelebilir.

Örnek Cümleler:

  1. She played an active role in organizing the charity event. (O, hayır etkinliğinin düzenlenmesinde aktif bir rol oynadı.)
  2. He took an active role in the discussion, presenting his ideas clearly. (O, tartışmada aktif bir rol aldı ve fikirlerini açıkça sundu.)
  3. The company CEO plays an active role in making key decisions. (Şirketin CEO’su, önemli kararları almakta aktif bir rol oynar.)
  4. She was given an active role in the project, responsible for managing a team of employees. (Proje içinde aktif bir rol verildi ve çalışan bir ekibi yönetmekten sorumlu oldu.)
  5. He has been an active role model for the younger generation. (O, genç nesil için aktif bir rol modeli olmuştur.)
  6. The teacher encouraged her students to take an active role in their own learning. (Öğretmen, öğrencilerinin kendi öğrenmelerinde aktif bir rol almalarını teşvik etti.)
  7. The manager took an active role in resolving the conflict between the two employees. (Yönetici, iki çalışan arasındaki çatışmanın çözülmesinde aktif bir rol aldı.)
  8. As a parent, it’s important to take an active role in your child’s education. (Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun eğitiminde aktif bir rol oynamak önemlidir.)
  9. The coach plays an active role in the success of the sports team. (Antrenör, spor takımının başarısında aktif bir rol oynar.)
  10. He was given an active role in the company’s expansion plans. (Şirketin genişleme planlarında aktif bir rol verildi.)
  11. She takes an active role in her community, volunteering her time for local charities. (O, topluluğunda aktif bir rol alır ve yerel hayır kurumlarına zamanını gönüllü olarak verir.)
  12. The mayor plays an active role in promoting the city’s tourism industry. (Belediye başkanı, şehrin turizm endüstrisini teşvik etmekte aktif bir rol oynar.)
  13. She was given an active role in the project, overseeing the design process. (Proje içinde aktif bir rol verildi ve tasarım sürecini denetlemekten sorumlu oldu.)
  14. He takes an active role in his church, serving as

a deacon and helping with community outreach programs. (O, kilisesinde aktif bir rol alır, diyakoz olarak hizmet eder ve toplumla ilgili yardım programlarına yardımcı olur.)
15. The company’s board of directors plays an active role in setting the company’s strategic direction. (Şirketin yönetim kurulu, şirketin stratejik yönünü belirlemede aktif bir rol oynar.)

  1. As a team leader, it’s important to take an active role in motivating your team members. (Bir takım lideri olarak, ekibinizin üyelerini motive etmekte aktif bir rol oynamak önemlidir.)
  2. She takes an active role in mentoring young professionals in her field. (O, alanında genç profesyonellere mentorluk yapmakta aktif bir rol alır.)
  3. Parents should take an active role in teaching their children about financial responsibility. (Ebeveynler, çocuklarına maddi sorumluluklar hakkında öğretmek için aktif bir rol oynamalıdırlar.)
  4. The HR department plays an active role in hiring and training new employees. (İK departmanı, yeni çalışanların işe alınması ve eğitiminde aktif bir rol oynar.)
  5. As a citizen, it’s important to take an active role in shaping your community through civic engagement. (Bir vatandaş olarak, sivil katılım yoluyla toplumunuzu şekillendirmede aktif bir rol oynamak önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.