Accomplishment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accomplishment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accomplishment

Accomplishment means something that has been successfully completed or achieved.

  1. She felt a great sense of accomplishment after finishing her first marathon.
    (İlk maratonunu tamamladıktan sonra büyük bir başarı hissi hissetti.)
  2. Graduating from university was his greatest accomplishment.
    (Üniversiteden mezun olmak en büyük başarısıydı.)
  3. Winning the championship was a great accomplishment for the team.
    (Şampiyonluğu kazanmak takım için büyük bir başarıydı.)
  4. Starting his own business was a huge accomplishment for him.
    (Kendi işini kurmak onun için büyük bir başarıydı.)
  5. Finishing the project on time was a major accomplishment for the team.
    (Proje zamanında tamamlanmak takım için önemli bir başarıydı.)
  6. Getting a promotion was a significant accomplishment in her career.
    (Bir terfi almak kariyerinde önemli bir başarıydı.)
  7. Winning the Nobel Prize was the pinnacle of his accomplishments.
    (Nobel Ödülü’nü kazanmak onun başarılarının doruk noktasıydı.)
  8. Learning to play the guitar was a personal accomplishment for him.
    (Gitar çalmayı öğrenmek onun için kişisel bir başarıydı.)
  9. Finishing a book was a great accomplishment for the author.
    (Bir kitabı tamamlamak yazar için büyük bir başarıydı.)
  10. Climbing Mount Everest was a remarkable accomplishment for the team.
    (Everest Dağı’na tırmanmak takım için dikkate değer bir başarıydı.)
  11. Winning an Olympic medal was the ultimate accomplishment for the athlete.
    (Olimpiyat madalyası kazanmak sporcu için en büyük başarıydı.)
  12. Saving a life was a heroic accomplishment for the doctor.
    (Bir hayatı kurtarmak doktor için kahramanca bir başarıydı.)
  13. Graduating with honors was a great accomplishment for the student.
    (Onur derecesiyle mezun olmak öğrenci için büyük bir başarıydı.)
  14. Building a successful business from scratch was a significant accomplishment for the entrepreneur.
    (Sıfırdan başarılı bir iş kurmak girişimci için önemli bir başarıydı.)
  15. Winning a Grammy Award was a major accomplishment for the musician.
    (Grammy Ödülü kazanmak müzisyen için önemli bir başarıydı.)
  16. Completing a marathon was a personal accomplishment for her.
    (Bir maratonu tamamlamak onun için kişisel bir başarıydı.)
  17. Writing a novel was a lifelong

dream and a great accomplishment for the author.
(Bir roman yazmak yazarın ömür boyu süren bir hayaliydi ve büyük bir başarıydı.)
18. Winning a Pulitzer Prize was the highest accomplishment for the journalist.
(Pulitzer Ödülü’nü kazanmak gazeteci için en büyük başarıydı.)

  1. Making a significant contribution to science was a remarkable accomplishment for the researcher.
    (Bilime önemli bir katkı yapmak araştırmacı için dikkate değer bir başarıydı.)
  2. Overcoming his fear of public speaking was a personal accomplishment for him.
    (Topluluk önünde konuşma korkusunu yenmek onun için kişisel bir başarıydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.