Accomplisher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accomplisher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accomplisher Nedir?

Accomplisher, başarılı bir şekilde tamamlama veya başarma eylemiyle tanımlanan bir kişidir.

Örnek Cümleler:

  1. She is a true accomplisher, always finishing what she starts. (O, her zaman başladığı şeyi bitiren gerçek bir başarı elde edicidir.)
  2. The team leader was an excellent accomplisher, who led the group to success. (Takım lideri, grubu başarıya yönlendiren mükemmel bir başarı elde edicidir.)
  3. Being an accomplisher is not an easy task, it requires a lot of dedication and hard work. (Bir başarı elde edicisi olmak kolay bir iş değildir, birçok özveri ve çalışma gerektirir.)
  4. He is an accomplished pianist, having performed in some of the most prestigious concert halls in the world. (Dünyanın en prestijli konser salonlarında sahne alan başarılı bir piyanisttir.)
  5. The company’s success is largely due to the hard work and dedication of its accomplishing employees. (Şirketin başarısı, büyük ölçüde çalışanların özverisi ve çalışkanlığına bağlıdır.)
  6. She was recognized as an accomplisher in her field, receiving numerous awards for her contributions. (Katkılarından dolayı bir alanında başarı elde edicisi olarak tanındı ve birçok ödül kazandı.)
  7. Becoming an accomplisher requires setting clear goals and developing a plan to achieve them. (Bir başarı elde edicisi olmak, net hedefler belirlemeyi ve bunları başarmak için bir plan geliştirmeyi gerektirir.)
  8. His relentless pursuit of excellence is what makes him an accomplisher. (Mükemmeliyet için verdiği aralıksız mücadele, onu bir başarı elde edicisi yapar.)
  9. The young athlete was an accomplisher, winning numerous competitions and breaking several records. (Genç atlet, birçok yarışı kazanarak ve birkaç rekoru kırarak bir başarı elde edicisiydi.)
  10. Being an accomplisher means never giving up, even when faced with challenges. (Bir başarı elde edicisi olmak, zorluklarla karşılaştığında bile asla pes etmemeyi gerektirir.)
  11. The business owner was an accomplished entrepreneur, having built a successful company from the ground up. (İşlet
  1. An accomplisher takes responsibility for their actions and is accountable for their mistakes. (Bir başarı elde edicisi, eylemlerinden sorumlu olur ve hatalarından hesap verebilir.)
  2. The teacher recognized the student as an accomplisher, noting their consistent hard work and dedication to learning. (Öğretmen, öğrenciyi bir başarı elde edicisi olarak tanıdı ve sürekli çalışma ve öğrenmeye olan özverisini belirtti.)
  3. Accomplishers are not afraid to take risks and try new things. (Başarı elde ediciler, risk almaktan ve yeni şeyler denemekten korkmazlar.)
  4. Her determination and perseverance made her an accomplisher, despite facing numerous obstacles. (Karşılaştığı birçok engel olmasına rağmen, kararlılığı ve azmi onu bir başarı elde edicisi yaptı.)
  5. Becoming an accomplisher requires patience and persistence, as success often takes time to achieve. (Bir başarı elde edicisi olmak, başarı genellikle zaman alacağından sabır ve azim gerektirir.)
  6. The accomplished writer was known for her ability to captivate her audience with her words. (Başarılı yazar, sözleriyle izleyicilerini büyüleyebilme yeteneğiyle tanınıyordu.)
  7. An accomplisher is constantly seeking ways to improve and grow, both personally and professionally. (Bir başarı elde edicisi, kişisel ve profesyonel olarak gelişmek ve büyümek için sürekli olarak yollar aramaktadır.)
  8. The team’s accomplisher was their star player, whose skill and leadership propelled them to victory. (Takımın başarı elde edicisi, yetenekleri ve liderliğiyle onları zaferlere taşıyan yıldız oyuncularıydı.)
  9. An accomplisher does not measure success by external factors, but by their own personal growth and development. (Bir başarı elde edicisi, başarıyı dış faktörlere göre değil, kendi kişisel büyüme ve gelişmelerine göre ölçer.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.