Acceptingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acceptingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acceptingly İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Kabul ederek, hoşgörülü bir şekilde

  1. She smiled acceptingly at her friend who apologized for being late. (Arkadaşı özür dilediğinde, o kabul ederek gülümsedi.)
  2. The teacher looked acceptingly at the student who had made a mistake. (Öğretmen, hatası olan öğrenciye hoşgörülü bir şekilde baktı.)
  3. The company’s CEO listened acceptingly to his employees’ suggestions. (Şirketin CEO’su, çalışanlarının önerilerini kabul ederek dinledi.)
  4. The neighbors greeted the new family acceptingly. (Komşular, yeni aileyi hoşgörülü bir şekilde karşıladı.)
  5. The coach nodded acceptingly at his player’s efforts during the game. (Koç, oyundaki oyuncusunun çabalarına kabul ederek başını salladı.)
  6. The interviewer smiled acceptingly at the job applicant’s nervousness. (Mülakatçı, iş başvurusunda bulunan kişinin heyecanına kabul ederek gülümsedi.)
  7. The judge looked at the defendant acceptingly when he expressed remorse for his actions. (Hakim, davranışlarından pişman olan sanığa kabul ederek baktı.)
  8. The audience applauded acceptingly at the end of the play. (Oyunun sonunda seyirci kabul ederek alkışladı.)
  9. The customer service representative responded acceptingly to the customer’s complaint. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, müşterinin şikayetine kabul ederek yanıt verdi.)
  10. The child hugged his pet acceptingly after it had misbehaved. (Çocuk, evcil hayvanı hatalı davrandıktan sonra kabul ederek ona sarıldı.)
  11. The manager looked acceptingly at the employee who had made a mistake, but offered advice for improvement. (Yönetici, hatası olan çalışana kabul ederek baktı ama gelişme için tavsiye sundu

    .)

  12. The team captain nodded acceptingly at his teammates’ suggestions for improving their performance. (Takım kaptanı, performanslarını artırmak için takım arkadaşlarının önerilerine kabul ederek başını salladı.)
  13. The doctor listened acceptingly to the patient’s concerns and provided reassurance. (Doktor, hastanın endişelerini kabul ederek dinledi ve güven verdi.)
  14. The professor looked acceptingly at the student who had struggled but persevered in their studies. (Profesör, zorlanan ancak çalışmalarında ısrar eden öğrenciye kabul ederek baktı.)
  15. The parents smiled acceptingly as their child tried a new food. (Ebeveynler, çocukları yeni bir yiyecek denediğinde kabul ederek gülümsediler.)
  16. The host welcomed the guests acceptingly and made them feel comfortable. (Ev sahibi, konukları kabul ederek karşıladı ve onları rahat ettirdi.)
  17. The committee reviewed the proposal acceptingly and offered constructive feedback. (Komite, teklifi kabul ederek gözden geçirdi ve yapıcı geri bildirimler sundu.)
  18. The group of friends laughed acceptingly at each other’s jokes. (Arkadaş grubu, birbirlerinin şakalarına kabul ederek güldü.)
  19. The team congratulated their opponents acceptingly after a hard-fought game. (Takım, zorlu bir maçtan sonra rakiplerini kabul ederek tebrik etti.)
  20. The supervisor looked acceptingly at the employee who had made a mistake, but also addressed the issue to prevent future errors. (Sorumlu, hatası olan çalışana kabul ederek baktı, ancak gelecekteki hataları önlemek için konuyu ele aldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.