Abbot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abbot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abbot Nedir?

Abbot, İngilizcede bir manastırın baş rahibi veya keşişler arasında bir lideri ifade eden bir kelimedir.

Örnek Cümleler:

  1. The abbot of the monastery is highly respected by all the monks. (Manastırın başrahibi tüm keşişler tarafından çok saygı duyulan biridir.)
  2. The abbot spent many years studying theology before he became a monk. (Başrahip, rahip olmadan önce teoloji üzerine uzun yıllar çalıştı.)
  3. It was a great honor for him to be chosen as abbot of the monastery. (Manastırın başrahibi olarak seçilmesi onun için büyük bir onurdu.)
  4. The abbot led the morning prayers before breakfast. (Başrahip, kahvaltıdan önce sabah dualarını yönetti.)
  5. The abbot was responsible for the spiritual guidance of all the monks. (Başrahip, tüm keşişlerin ruhani rehberliğinden sorumluydu.)
  6. The abbot encouraged the monks to devote themselves to prayer and meditation. (Başrahip, keşişleri dua ve meditasyona adanmaya teşvik etti.)
  7. The abbot spent long hours each day in contemplative prayer. (Başrahip, her gün düşünceli dua için uzun saatler harcadı.)
  8. The abbot was known for his kindness and compassion towards all living beings. (Başrahip, tüm canlılara karşı olan iyilik ve merhametiyle tanınıyordu.)
  9. The abbot’s door was always open to anyone who needed spiritual guidance. (Başrahibin kapısı, ruhani rehberliğe ihtiyacı olan herkese her zaman açıktı.)
  10. Every year, the abbot led a special pilgrimage to a holy site. (Her yıl, başrahip kutsal bir yere özel bir hac yürüyüşü düzenledi.)
  11. The abbot was deeply respected by the local community for his wisdom and compassion. (Başrahip, bilgeliği ve merhametiyle yerel topluluk tarafından derin saygı gördü.)
  12. As abbot, he was responsible for the maintenance of the monastery and its grounds. (Başrahip olarak, manastırın ve arazisinin bakımından sorumluydu.)
  13. The abbot spent many hours each day in quiet reflection and contemplation. (Başrahip, her gün sessiz düşünce ve düşünceli dua için çok saat harcadı.)
  14. The abbot was known for his deep understanding of scripture and his ability to explain it to others. (Başra

    hip, Kutsal Kitap’a olan derin anlayışı ve başkalarına açıklama yeteneğiyle tanınıyordu.)

  15. The abbot was beloved by all the monks for his gentle nature and kind heart. (Başrahip, nazik doğası ve iyi kalbiyle tüm keşişler tarafından seviliyordu.)
  16. When the abbot passed away, the entire monastery mourned his loss. (Başrahip öldüğünde, tüm manastır kaybından dolayı yas tuttu.)
  17. The abbot led the Easter services with great solemnity and reverence. (Başrahip, Paskalya ayinlerini büyük bir ciddiyet ve saygıyla yönetti.)
  18. The abbot was known for his wisdom and insight into the human condition. (Başrahip, insan koşullarına olan bilgeliği ve anlayışıyla tanınıyordu.)
  19. The abbot’s teachings on forgiveness and compassion were widely admired and followed. (Başrahibin bağışlama ve merhamet konularındaki öğretileri yaygın bir şekilde takdir edildi ve takip edildi.)
  20. The abbot was a great supporter of education and encouraged all the monks to pursue knowledge. (Başrahip, eğitimi destekleyen ve tüm keşişleri bilgiye yönlendiren büyük bir destekçiydi.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Manastırın başrahibi tüm keşişler tarafından çok saygı duyulan biridir.
  2. Başrahip, rahip olmadan önce teoloji üzerine uzun yıllar çalıştı.
  3. Manastırın başrahibi olarak seçilmesi onun için büyük bir onurdu.
  4. Başrahip, kahvaltıdan önce sabah dualarını yönetti.
  5. Başrahip, tüm keşişlerin ruhani rehberliğinden sorumluydu.
  6. Başrahip, keşişleri dua ve meditasyona adanmaya teşvik etti.
  7. Başrahip, her gün düşünceli dua için uzun saatler harcadı.
  8. Başrahip, tüm canlılara karşı olan iyilik ve merhametiyle tanınıyordu.
  9. Başrahibin kapısı, ruhani rehberliğe ihtiyacı olan herkese her zaman açıktı.
  10. Her yıl, başrahip kutsal bir yere özel bir hac yürüyüşü düzenledi.
  11. Başrahip, bilgeliği ve merhametiyle yerel topluluk tarafından derin saygı gördü.
  12. Başrahip olarak, manastırın ve arazisinin bakımından sorumluydu.
  13. Başrahip

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.