Abbrevation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abbrevation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abbrevations (Kısaltmalar) İle İlgili Cümleler

Kısaltmalar, belirli bir kelime ya da ifadeyi daha kısa ve anlaşılır bir hale getirmek için kullanılan özel işaretlerdir. Aşağıda, kısaltmaların İngilizce cümle içinde nasıl kullanıldığını örneklerle gösteriyoruz.

  1. ASAP: As Soon As Possible (Mümkün olan en kısa sürede)
  • Can you please finish that report ASAP? (Lütfen o raporu mümkün olan en kısa sürede bitirebilir misin?)
  • We need to resolve this issue ASAP. (Bu sorunu mümkün olan en kısa sürede çözmeliyiz.)
  1. DIY: Do It Yourself (Kendin yap)
  • I’m planning to build a bookshelf using a DIY kit. (Ben, bir DIY kiti kullanarak bir kitaplık yapmayı planlıyorum.)
  • The internet is full of DIY tutorials. (İnternet, DIY öğreticileriyle dolu.)
  1. CEO: Chief Executive Officer (Genel Müdür)
  • The CEO of our company is giving a speech tomorrow. (Şirketimizin CEO’su yarın bir konuşma yapacak.)
  • The CEO’s office is on the top floor of the building. (CEO’nun ofisi binanın en üst katında.)
  1. RSVP: Répondez s’il vous plaît (Lütfen cevap verin)
  • Please RSVP to the wedding invitation by next Friday. (Lütfen düğün davetine önümüzdeki Cuma’ya kadar cevap verin.)
  • We’re still waiting for some RSVPs for the conference. (Konferans için hala bazı RSVP’ler bekliyoruz.)
  1. ETA: Estimated Time of Arrival (Varışın tahmini zamanı)
  • What’s your ETA for the meeting? (Toplantı için varış tahmininiz nedir?)
  • The ETA for the package delivery is between 10am and 12pm. (Paket teslimatının tahmini varış saati 10:00 ile 12:00 arası.)
  1. FAQ: Frequently Asked Questions (Sıkça Sorulan Sorular)
  • The website has a FAQ section where you can find answers to common questions. (Web sitesinde, sıkça sorulan soruların cevaplarını bulabileceğiniz bir FAQ bölümü var.)
  • Please check the FAQ before contacting customer service. (Lütfen müşteri hizmetlerine başvurmadan önce FAQ’ı kontrol edin.)
  1. ATM: Automated Teller Machine (Otomatik para çekme makinesi)
  • I need to withdraw some cash from the ATM. (ATM’den biraz nakit para çekmem gerekiyor.)
  • There’s an ATM in the lobby of the hotel. (Otel lobisinde bir ATM var.)
  1. FYI: For Your Information (Bilginize)
  • FYI, the deadline for the project has been extended by a week. (Bilginize, proje için son tarih bir hafta uzatıldı.)
  • I’m just sending this email FYI, no need to reply. (Bu e-postayı sadece bilginize gönder
  1. RSVP: Resumé de Services de la Vie et de Participation (Hayat ve Katılım Hizmetleri Özeti)
  • The RSVP is a document that summarizes a person’s disability-related accommodations and services. (RSVP, bir kişinin engellilikle ilgili uyum sağlama ve hizmetleri özetleyen bir belgedir.)
  • The RSVP can be helpful for individuals with disabilities when seeking accommodations at work or school. (RSVP, iş veya okulda uyum sağlama arayan engelli bireyler için faydalı olabilir.)
  1. TBD: To Be Determined (Belirlenecek)
  • The date and location of the conference are still TBD. (Konferansın tarihi ve yeri hala belirlenmedi.)
  • The price of the new product is TBD. (Yeni ürünün fiyatı belirlenecek.)
  1. VIP: Very Important Person (Çok Önemli Kişi)
  • The VIP lounge at the airport is only for first class passengers. (Havaalanındaki VIP salonu sadece birinci sınıf yolcular için.)
  • The hotel has a VIP package that includes a private butler and spa services. (Otel, özel bir uşak ve spa hizmetlerini içeren bir VIP paketi sunuyor.)
  1. IOU: I Owe You (Sana Borçluyum)
  • Can I borrow $20? I’ll give you an IOU. (20 dolar ödünç alabilir miyim? Sana borçlu olacağım.)
  • He gave her an IOU for the money he borrowed. (Ödünç aldığı parayı için ona bir IOU verdi.)
  1. ETA: Edited To Add (Düzenleyerek ekledim)
  • ETA: I forgot to mention that the meeting is at 3pm. (Düzenleyerek ekledim: Toplantının saat 3’te olduğunu söylemeyi unuttum.)
  • ETA: I found the book you were looking for in the library. (Düzenleyerek ekledim: Aradığın kitabı kütüphanede buldum.)
  1. DIY: Don’t Involve Yourself (Kendini dahil etme)
  • The situation is complicated. I suggest you DIY. (Durum karmaşık. Kendini dahil etmemeni öneririm.)
  • DIY and let the professionals handle it. (Kendini dahil etme ve uzmanların halletmesine izin ver.)
  1. ASAP: Always Say A Prayer (Her zaman dua et)
  • When in doubt, ASAP. (Şüphe duyduğunda, her zaman dua et.)
  • She lives by the motto ASAP. (ASAP mottosuna göre yaşar.)
  1. CEO: Customer Experience Officer (Müşteri Deneyimi Sorumlusu)
  • The CEO is responsible for ensuring that customers have a positive experience with the company. (CEO, müşterilerin şirketle olumlu bir deneyim yaşamasını sağlamakla sorumludur.)
  • The CEO’s primary focus is on improving customer satisfaction. (CEO’nun temel odak noktası müşteri memnuniyetini artırmaktır.)
  1. RSVP: Rest and Sleep Vital for Performance (Performans için Dinlenme ve Uyku Çok Önemli)
  • The RSVP acronym is a reminder that rest and sleep are essential for optimal

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.