Abbey İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abbey İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abbey: Türkçe Anlamı ve Açıklaması

Abbey, bir manastır veya keşişlerin yaşadığı yer olarak kullanılan bir terimdir. Genellikle Hristiyanlıkla ilişkili olan bu terim, kilise yapısı için de kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The abbey was founded in the 12th century. (Manastır 12. yüzyılda kuruldu.)
2. The ruins of the abbey are a popular tourist attraction. (Manastırın kalıntıları popüler bir turist çekiciliğidir.)
3. The monks at the abbey were known for their brewing skills. (Manastırdaki keşişler, bira yapma becerileriyle tanınırlardı.)
4. The abbey was destroyed during the war. (Savaş sırasında manastır yıkıldı.)
5. The abbey’s architecture is truly stunning. (Manastırın mimarisi gerçekten etkileyici.)
6. The abbey’s library contains many ancient manuscripts. (Manastırın kütüphanesi birçok antik yazma eser içerir.)
7. The abbey was the center of religious life in the region. (Manastır bölgedeki dini hayatın merkeziydi.)
8. The abbey’s bells can be heard from miles away. (Manastırın çanları mil mesafeden duyulabilir.)
9. The abbey’s gardens are a peaceful retreat. (Manastırın bahçeleri huzurlu bir sığınaktır.)
10. The abbey was used as a filming location for a popular TV show. (Manastır, popüler bir TV programı için çekim yeri olarak kullanıldı.)
11. The abbey’s cloisters are particularly beautiful. (Manastırın avluları özellikle güzeldir.)
12. The monks at the abbey lived a simple life. (Manastırdaki keşişler basit bir yaşam sürerlerdi.)
13. The abbey’s stained glass windows are breathtaking. (Manastırın vitray pencereleri nefes kesicidir.)
14. The abbey’s cemetery is the final resting place for many notable figures. (Manastırın mezarlığı birçok tanınmış kişinin son istirahatgahıdır.)
15. The abbey was rebuilt after a devastating fire. (Bir yıkıcı yangından sonra manastır yeniden inşa edildi.)
16. The monks at the abbey were skilled in herbal medicine. (Manastırdaki keşişler bitkisel tıp konusunda uzmanlardı.)
17. The abbey’s choir was known for its beautiful singing. (Manastırın korosu güzel şarkılarıyla tanınırdı.)
18. The abbey’s tower offers a stunning view of the surrounding countryside. (Manastırın kulesi çevredeki kırsal alanların muhteşem manzarasını sunar.)
19. The abbey’s gatehouse is an impressive example of medieval architecture. (Manastırın kale kapısı orta çağ mimarisi için etkileyici bir örnektir.)
20. The monks at

the abbey spent their days in prayer and contemplation. (Manastırdaki keşişler günlerini dua ve düşünceyle geçirirlerdi.)

(Türkçe Karşılıklar):

  1. Manastır 12. yüzyılda kuruldu.
  2. Manastırın kalıntıları popüler bir turist çekiciliğidir.
  3. Manastırdaki keşişler, bira yapma becerileriyle tanınırlardı.
  4. Savaş sırasında manastır yıkıldı.
  5. Manastırın mimarisi gerçekten etkileyici.
  6. Manastırın kütüphanesi birçok antik yazma eser içerir.
  7. Manastır bölgedeki dini hayatın merkeziydi.
  8. Manastırın çanları mil mesafeden duyulabilir.
  9. Manastırın bahçeleri huzurlu bir sığınaktır.
  10. Manastır, popüler bir TV programı için çekim yeri olarak kullanıldı.
  11. Manastırın avluları özellikle güzeldir.
  12. Manastırdaki keşişler basit bir yaşam sürerlerdi.
  13. Manastırın vitray pencereleri nefes kesicidir.
  14. Manastırın mezarlığı birçok tanınmış kişinin son istirahatgahıdır.
  15. Bir yıkıcı yangından sonra manastır yeniden inşa edildi.
  16. Manastırdaki keşişler bitkisel tıp konusunda uzmanlardı.
  17. Manastırın korosu güzel şarkılarıyla tanınırdı.
  18. Manastırın kulesi çevredeki kırsal alanların muhteşem manzarasını sunar.
  19. Manastırın kale kapısı orta çağ mimarisi için etkileyici bir örnektir.
  20. Manastırdaki keşişler günlerini dua ve düşünceyle geçirirlerdi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.