Wroth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wroth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wroth

Wroth, İngilizce bir sıfattır ve öfke, kızgınlık veya öfke dolu hissetmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. I could see the wroth in his eyes when I told him the bad news. (Ona kötü haberi söylediğimde gözlerindeki öfkeyi görebiliyordum.)
2. My boss was wroth when he found out that I had made a mistake on the project. (Patronum projede hata yaptığımı öğrendiğinde öfkeliydi.)
3. She was wroth with her husband for forgetting their anniversary. (Evlilik yıldönümlerini unuttuğu için kocasına öfkeliydi.)
4. The coach was wroth with the team for not practicing hard enough. (Antrenör takımın yeterince sıkı çalışmadığı için öfkeliydi.)
5. The customer was wroth with the service she received at the restaurant. (Müşteri restoranda aldığı hizmetten öfkeliydi.)
6. His wroth attitude towards his colleagues caused a lot of tension in the workplace. (Meslektaşlarına karşı öfkeli tutumu işyerinde birçok gerginliğe neden oldu.)
7. She was wroth when she found out that her son had skipped school. (Oğlunun okulu asıp gezdiğini öğrendiğinde öfkeliydi.)
8. The company’s wroth response to the customer’s complaint was not helpful. (Müşterinin şikayetine karşı şirketin öfkeli tepkisi yardımcı olmadı.)
9. The wroth crowd protested loudly outside the government building. (Öfkeli kalabalık hükümet binasının önünde yüksek sesle protesto etti.)
10. His wroth behavior towards his family was unacceptable. (Ailesine karşı öfkeli davranışı kabul edilemezdi.)
11. The wroth expression on his face was enough to make everyone in the room uncomfortable. (Yüzündeki öfkeli ifade odadaki herkesi rahatsız etmeye yetti.)
12. She couldn’t hide her wroth reaction when she heard the news. (Haberleri duyduğunda öfkesini gizleyemedi.)
13. The wroth tone of his voice was intimidating. (Ses tonundaki öfke insanı korkutucuydu.)
14. The wroth letter she received from her landlord made her feel helpless. (Ev sahibinden aldığı öfkeli mektup onu çaresiz hissettirdi.)
15. He tried to hide his wroth feelings, but it was clear that he was angry. (Öfkeli hislerini gizlemeye çalıştı, ama sinirli olduğu açıktı.)
16. The wroth customer demanded to speak to the manager. (Öfkeli müşteri yöneticiyle konuşmak istedi.)
17. The wroth student argued with the teacher about his grade. (Öfkeli öğrenci notuyla ilgili öğretmenle tartıştı.)
18. Her w

18. Her wroth behavior towards her friends caused a rift in their relationship. (Arkadaşlarına karşı öfkeli davranışı ilişkilerinde çatlaklar oluşmasına neden oldu.)
19. The wroth protest turned violent, causing damage to property. (Öfkeli protesto şiddetli bir hal aldı ve mülklere zarar verdi.)
20. He apologized for his wroth outburst and promised to control his temper in the future. (Öfkeli patlaması için özür diledi ve gelecekte sinirini kontrol edeceğine söz verdi.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah renkte yazılmıştır.)