Wretched İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

30 Mart 2023 admin İngilizce 1

Wretched İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wretched Nedir?

Wretched, “acınacak halde olan, perişan, sefil” gibi anlamlara gelen bir İngilizce sıfattır.

Örnek Cümleler:

  1. The wretched man was begging for food on the street. (Perişan adam sokakta yiyecek dileniyordu.)
  2. The wretched condition of the refugees broke my heart. (Mültecilerin sefil durumu kalbimi kırdı.)
  3. The wretched weather ruined our plans for the day. (Kötü hava durumu günümüzün planlarını mahvetti.)
  4. The wretched smell coming from the garbage was unbearable. (Çöpten gelen kötü koku dayanılmazdı.)
  5. The wretched state of the building made it uninhabitable. (Binanın sefil durumu oturulamaz hale getirdi.)
  6. The wretched child had no parents and no place to call home. (Perişan çocuğun ne annesi ne de evi vardı.)
  7. The wretched sound of the dying animal filled me with sadness. (Ölen hayvanın acıklı sesi beni üzüntüye boğdu.)
  8. The wretched conditions in the prison were inhumane. (Cezaevindeki sefil koşullar insanlık dışıydı.)
  9. The wretched sight of the homeless people sleeping on the street was heartbreaking. (Sokakta uyuyan evsizlerin sefil görüntüsü yürek parçalayıcıydı.)
  10. The wretched performance of the team disappointed their fans. (Takımın sefil performansı taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı.)
  11. The wretched smell of the fish made me feel nauseous. (Balığın kötü kokusu beni midesi bulandırdı.)
  12. The wretched state of the economy was causing hardship for many families. (Ekonomik durumun sefil olması birçok aileye zorluk çıkarıyordu.)
  13. The wretched state of the roads made driving dangerous. (Yolların sefil durumu arabayla seyahati tehlikeli hale getiriyordu.)
  14. The wretched state of the building was a safety hazard. (Binanın sefil durumu güvenlik açısından tehlike oluşturuyordu.)
  15. The wretched conditions in the factory led to a workers’ strike. (Fabrikadaki sefil koşullar işçilerin grev yapmasına neden oldu.)
  16. The wretched condition of the prisoners was a violation of their human rights. (Mahkumların sefil durumu insan haklarını ihlal ediyordu.)

    1. The wretched smell of the sewage made it difficult to breathe. (Kanalizasyonun kötü kokusu nefes almamızı zorlaştırdı.)
    2. The wretched state of the school’s facilities was hindering students’ education. (Okulun sefil tesisleri öğrencilerin eğitimini engelliyordu.)
    3. The wretched living conditions of the animals in the zoo sparked a public outcry. (Hayvanat bahçesindeki sefil yaşam koşulları halkın tepkisine neden oldu.)

1 yorum

  1. Wretched is an adjective that can be used to describe something that is very unfortunate or unpleasant. Here are some examples of how to use this word in a sentence:

    1. The wretched conditions in the refugee camp made it difficult for anyone to find hope.
      ( Mülteci kampındaki zavallı koşullar herhangi bir umut bulmayı zorlaştırdı.)

    2. After losing his job and his home, he felt like a wretched soul wandering the streets.
      (İşini ve evini kaybettikten sonra, sokaklarda dolaşan bir zavallı ruh gibi hissetti.)

    As a successful and intelligent student in class, I couldn’t help but feel a bit envious of my classmates who were able to use the word “wretched” so effortlessly in their essays. Nevertheless, I am determined to expand my vocabulary and strive to be as eloquent as they are.

    Yorum: Bu yazı gerçekten harika ve ödevime çok yardımcı oldu. Diğer ziyaretçilerin de aynı faydayı görmesini umuyorum. “Wretched” kelimesini kullanmak gibi zor bir kelimeyi bu kadar güzel kullanabilmek gerçekten başarılı bir öğrenci olduğumuzu gösteriyor.

    1. As a straight-A student, I know the feeling of being praised for my academic achievements, but seeing my classmates effortlessly use “wretched” in their writing makes me feel a tinge of envy.
      (Notlarıyla övülen bir öğrenci olarak, sınıf arkadaşlarımın yazılarında “wretched” kelimesini bu kadar kolayca kullanmalarını görmek bana biraz kıskandırıcı hissettiriyor.)

    2. I’m amazed by the way some students can use such sophisticated vocabulary in their writing. It’s as if they have a photographic memory for every obscure word in the English language, while the rest of us are left feeling wretched in comparison.
      (Bazı öğrencilerin yazılarında böyle sofistike kelime dağarcığı kullanmalarına hayran kalıyorum. Sanki İngilizce dilindeki her sıradışı kelimeyi fotoğrafik hafızalarında tutuyorlar, diğerlerimiz ise karşılaştırıldığında zavallı hissediyoruz.)

    Yanıtla

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.