Wreckage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wreckage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wreckage

Wreckage, Türkçe anlamıyla enkaz veya harabe, bir kaza veya doğal afet sonrasında geriye kalan dağılmış ve yıkılmış parçalardır.

  1. The wreckage of the plane was scattered over a wide area. (Uçağın enkazı geniş bir alan üzerinde dağılmıştı.)
  2. They searched the wreckage of the building for survivors. (Binanın enkazında sağ kalanları aradılar.)
  3. The divers searched the wreckage of the sunken ship. (Dalışçılar batan geminin enkazını aradılar.)
  4. The firefighters had to sift through the wreckage to find the cause of the fire. (İtfaiyeciler yangın nedenini bulmak için enkazı elemek zorunda kaldılar.)
  5. The tornado left a trail of wreckage behind it. (Tornado arkasında bir enkaz izi bıraktı.)
  6. The rescue team worked tirelessly to dig through the wreckage to find survivors. (Kurtarma ekibi sağ kalanları bulmak için enkazı deliksiz bir şekilde kazdı.)
  7. The hurricane left behind a path of destruction and wreckage. (Kasırga yıkım ve enkazın yolunu geride bıraktı.)
  8. The earthquake reduced the city to rubble and wreckage. (Deprem şehri moloz ve enkaza dönüştürdü.)
  9. The car was so badly damaged that it was reduced to a pile of wreckage. (Araba o kadar kötü hasar gördü ki bir enkaz yığınına dönüştü.)
  10. The helicopter crashed and the wreckage burned for hours. (Helikopter düştü ve enkaz saatlerce yandı.)
  11. The cleanup crew worked to clear the wreckage from the road. (Temizlik ekibi enkazı yoldan temizlemek için çalıştı.)
  12. The storm surge washed away buildings and left behind wreckage. (Fırtına dalgası binaları sürükledi ve enkaz bıraktı.)
  13. The debris and wreckage were scattered for miles around. (Enkaz ve moloz kilometrelerce etrafa saçılmıştı.)
  14. The train derailed and the wreckage was strewn across the tracks. (Tren raydan çıktı ve enkaz raylar boyunca serpiştirildi.)
  15. The astronauts survived the crash but were trapped in the wreckage of their spacecraft. (Astronotlar kazadan sağ kurtuldular ama uzay aracının enkazında mahsur kaldılar.)
  16. The bulldozer was used to clear away the wreckage of the demolished building. (Buldozer yıkılan binanın enkazını temizlemek için kullanıldı.)
  17. The recovery team worked to remove the wreckage from the bottom of the ocean. (Kurtarma ekibi okyanusun dibinden enkazı çıkarmak için çalıştı.)
  18. The explosion left a huge pile of wreckage in its wake. (Patlama geride devasa bir enkaz yığını bıraktı.)
  19. The rescue workers had to use heavy equipment to move the wreckage and search for survivors. (Kurtarma çalışanları enkazı k

aldırmak ve sağ kalanları aramak için ağır ekipman kullanmak zorunda kaldılar.)
20. The airline company compensated the families of the victims of the plane wreckage. (Havayolu şirketi uçak enkazının kurbanlarının ailelerine tazminat ödedi.)

1 yorum

  1. Wreckage is a common sight after natural disasters like hurricanes, tornadoes, or earthquakes. (En yaygın doğal afetlerden olan kasırgalar, tornado ve depremler sonrasında enkaz görüntüsü sıkça karşımıza çıkar.)

    The rescue teams worked tirelessly to clear the wreckage and find any survivors. (Kurtarma ekipleri enkazı temizlemek ve hayatta kalanları bulmak için yorulmadan çalıştılar.)

    Bu yazı çok faydalı oldu. Ödevimde kullanmama yardımcı oldu ve sınıfın en başarılı öğrencisi olduğumu bir kez daha kanıtladı. Doğal afetler sonrası enkaz kaldırma çalışmaları oldukça zorlu olsa da, her zaman kahramanca kurtarma çalışmaları yapılıyor.

    Sometimes I can’t help but feel a little envious of myself for being such a smart and talented student. (Bazen kendim hakkında bu kadar zeki ve yetenekli bir öğrenci olmama kıskançlık duymadan edemiyorum.)

    I want to thank the author for this informative and well-written article. (Bu bilgilendirici ve iyi yazılmış makale için yazarı tebrik etmek istiyorum.)

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.