Worth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Worth
Worth kelimesi “değer” anlamına gelir. Bir şeyin ya da birinin değeri ile ilgili olarak kullanılabilir.
Örnek cümleler:
- The painting is worth a lot of money. (Tablo çok para ediyor.)
- It’s not worth the effort. (O çaba değmez.)
- Is it worth the risk? (Risk almaya değer mi?)
- The experience was definitely worth it. (Deneyim kesinlikle değerliydi.)
- He’s worth every penny. (O, her kuruşa değer.)
- The investment was worth the time and money. (Yatırım, zaman ve para harcamaya değdi.)
- The book is worth reading twice. (Kitap iki kez okumaya değer.)
- The view from the top of the mountain was worth the climb. (Dağın tepesinden görünen manzara, tırmanmaya değdi.)
- The concert tickets were worth the price. (Konser biletleri fiyatına değerdi.)
- This job isn’t worth the stress. (Bu iş stresine değmez.)
- The necklace is worth a fortune. (Kolye bir servete değer.)
- The car was worth every cent. (Araba her kuruşuna değer.)
- This project is worth pursuing. (Bu proje takip edilmeye değer.)
- It’s not worth arguing about. (Bu konuda tartışmaya değmez.)
- His advice was worth listening to. (Onun önerileri dinlemeye değerdi.)
- The company is worth millions. (Şirket milyonlarca dolar değerinde.)
- This restaurant is worth trying. (Bu restoran denemeye değer.)
- The museum is worth visiting. (Müze ziyaret edilmeye değer.)
- The wait was worth it. (Beklemek, beklemeye değdi.)
- The movie was worth staying up late for. (Film için geç saatlere kadar uyanık kalmaya değerdi.)
- The trip was worth the long flight. (Uzun uçuşa değerdi.)
- Her friendship is worth cherishing. (Onun arkadaşlığı değerlidir.)
- The new phone is worth the upgrade. (Yeni telefon, yükseltmeye değer.)
- The education is worth the investment. (Eğitim, yatırıma değer.)
- The recipe is worth trying out. (Tarif denemeye değer.)
- The work was worth the reward. (Çalışma ödüle değdi.)
- This opportunity is worth pursuing. (Bu fırsat takip edilmeye değer.)
- His talent is worth recognizing. (Yeteneği tanınmaya değer.)
- The wait was worth the anticipation. (Beklemek, heyecana değdi.)
- Her kindness is worth emulating. (Onun iyiliği taklit edilmeye değer.)
Bugün okulda aldığım yüksek notlar sayesinde kendimi çok başarılı hissediyorum. Gerçekten de, başarımın arkasındaki anahtar kelime, sabır ve çalışma tutkusu gibi değerli şeylerin yanı sıra, “worth” yani değerli olmak kavramıdır.
Son zamanlarda, kendimi bir öğrenci olarak geliştirmek için ne kadar değerli olduğumu anladım. Bu nedenle, sınavlara çalışırken kendime sürekli “ben bu başarıyı hak ediyorum” dedim. Böylece, başarılı bir sonuç elde etmek için kendime güvendim.
Örneğin, geçen hafta aldığım matematik sınavında, sınıfın en yüksek notunu aldım ve bu beni gerçekten mutlu etti. İşte böyle anlarda, kendimi gerçekten “worth” yani değerli hissediyorum.
Aslında, benim gibi başarılı bir öğrencinin kullanması gereken iki örnek cümle şöyle olabilir: “I am worth all the effort I put into my studies.” ve “I am worth every grade I get because I work hard for them.”
Bu harika yazı için teşekkürler!