Worst İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Worst İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

WORST (en kötü)

Worst kelimesi, bir durum, olay veya şeyin en kötüsü anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The worst part about losing my phone is losing all my contacts. (Telefonumu kaybetmenin en kötü yanı, tüm kişilerimi kaybetmek.)
  2. That was the worst movie I’ve ever seen. (O, gördüğüm en kötü film.)
  3. The worst thing about winter is the cold weather. (Kışın en kötü şeyi soğuk hava.)
  4. This is the worst day of my life. (Bu hayatımın en kötü günü.)
  5. The worst part about failing is having to try again. (Başarısızlığın en kötü yanı, tekrar denemek zorunda olmaktır.)
  6. This is the worst hotel I’ve ever stayed in. (Bu, kaldığım en kötü otel.)
  7. The worst thing about being sick is not being able to do anything. (Hastalanmanın en kötü yanı hiçbir şey yapamamaktır.)
  8. That was the worst meal I’ve ever had. (O, yediğim en kötü yemekti.)
  9. Getting lost is the worst feeling. (Kaybolmak en kötü hissettiren şeydir.)
  10. This is the worst job I’ve ever had. (Bu, sahip olduğum en kötü iş.)
  11. The worst part about a breakup is the loneliness. (Bir ayrılığın en kötü yanı yalnızlık.)
  12. That was the worst experience of my life. (O, hayatımın en kötü deneyimiydi.)
  13. Being betrayed by someone you trust is the worst feeling. (Güvendiğiniz biri tarafından ihanete uğramak en kötü hissettiren şeydir.)
  14. The worst thing about traffic is being stuck in it. (Trafikte en kötü şey, sıkışıp kalmaktır.)
  15. This is the worst class I’ve ever taken. (Bu, aldığım en kötü ders.)
  16. The worst thing about a break-up is the heartbreak. (Bir ayrılığın en kötü yanı kalp kırıklığıdır.)
  17. That was the worst decision I’ve ever made. (O, verdiğim en kötü karardı.)
  18. The worst thing about a hangover is the headache. (Katerin en kötü yanı baş ağrısıdır.)

style=color:blue>This is the worst weather I’ve ever experienced. (Bu, yaşadığım en kötü hava durumu.)
20. The worst feeling is knowing you can’t do anything to help someone you care about. (En kötü hissettiren şey, sevdiğiniz birine yardımcı olamayacağınızı bilmektir.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Telefonumu kaybetmenin en kötü yanı, tüm kişilerimi kaybetmek.
  2. O, gördüğüm en kötü film.
  3. Kışın en kötü şeyi soğuk hava.
  4. Bu hayatımın en kötü günü.
  5. Başarısızlığın en kötü yanı, tekrar denemek zorunda olmaktır.
  6. Bu, kaldığım en kötü otel.
  7. Hastalanmanın en kötü yanı hiçbir şey yapamamaktır.
  8. O, yediğim en kötü yemekti.
  9. Kaybolmak en kötü hissettiren şeydir.
  10. Bu, sahip olduğum en kötü iş.
  11. Bir ayrılığın en kötü yanı yalnızlık.
  12. O, hayatımın en kötü deneyimiydi.
  13. Güvendiğiniz biri tarafından ihanete uğramak en kötü hissettiren şeydir.
  14. Trafikte en kötü şey, sıkışıp kalmaktır.
  15. Bu, aldığım en kötü ders.
  16. Bir ayrılığın en kötü yanı kalp kırıklığıdır.
  17. O, verdiğim en kötü karardı.
  18. Katerin en kötü yanı baş ağrısıdır.
  19. Bu, yaşadığım en kötü hava durumu.
  20. En kötü hissettiren şey, sevdiğiniz birine yardımcı olamayacağınızı bilmektir.

1 yorum

    1. I had the worst day of my life today. (Bugün hayatımın en kötü günlerinden birini yaşadım.)
    2. This is the worst food I have ever tasted. (Bu tattığım en kötü yiyecek.)

    Merhaba arkadaşlar, bu yazı gerçekten benim araştırmamda çok işime yaradı. Yazarın içerikteki örnekleri gerçekten hayat kurtarıcıydı. Sınıfın en zeki öğrencisi olarak, ödevlerimde her zaman en iyiyi yapmak için çabalıyorum ve bu yazı da bana bu konuda yardımcı oldu. Umarım diğer öğrenciler de bu yazıdan yararlanırlar.

    Yazıdaki örnekler gerçekten faydalıydı, özellikle “This is the worst food I have ever tasted” cümlesi beni gülümsetti. Gerçekten harika bir yazarlık örneği. Okulumuzun en başarılı öğrencisi olarak, böyle kaliteli içeriklerle karşılaşmak beni çok mutlu ediyor. Teşekkür ederim!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.