Worry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

30 Mart 2023 admin İngilizce 1

Worry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Worry kelimesinin Türkçe anlamı: endişe, kaygı

  1. I always worry about my future. (Her zaman geleceğim hakkında endişelenirim.)
  2. Don’t worry about the small things in life. (Hayatta küçük şeyler hakkında endişelenme.)
  3. She was worried about her son’s health. (Oğlunun sağlığıyla ilgili endişeliydi.)
  4. I’m worried that I won’t be able to finish the project on time. (Projenin zamanında bitiremeyeceğimden endişeliyim.)
  5. You don’t need to worry, everything will be fine. (Endişelenmenize gerek yok, her şey iyi olacak.)
  6. He was worried that he might have lost his wallet. (Cüzdanını kaybetmiş olabileceği konusunda endişeliydi.)
  7. Stop worrying and enjoy the moment. (Endişelenmeyi bırak ve anın tadını çıkar.)
  8. She worries too much about what other people think. (Diğer insanların ne düşündüğü hakkında çok endişelenir.)
  9. He was worried that he might have offended her. (Onu kırmış olabileceği konusunda endişeliydi.)
  10. Don’t worry about me, I can take care of myself. (Benim hakkımda endişelenme, kendimle ilgilenebilirim.)
  11. She worries that she’s not smart enough for the job. (İş için yeterince akıllı olmadığından endişeleniyor.)
  12. I’m worried that I won’t be able to pass the exam. (Sınavı geçemeyeceğimden endişeliyim.)
  13. He worries about his financial situation. (Maddi durumuyla ilgili endişeleniyor.)
  14. Don’t worry about the weather, it’s supposed to be sunny. (Hava durumuyla ilgili endişelenmeyin, güneşli olması gerekiyor.)
  15. She was worried that she might have said something wrong. (Yanlış bir şey söylemiş olabileceği konusunda endişeliydi.)
  16. He worries about his children’s future. (Çocuklarının geleceğiyle ilgili endişelenir.)
  17. I’m worried that I might have made a mistake. (Bir hata yapmış olabileceğimden endişeliyim.)
  18. She worries that she’s not good enough for him. (Onun için yeterince iyi olmadığından endişeleniyor.)
  19. Don’t worry about the past, focus on the present. (Geçmişle ilgili endişelenmeyin, şimdiki zamana odaklanın.)
  20. He was worried that he might have missed his flight. (Uçuşunu kaçı

ğı konusunda endişeliydi.)

1 yorum

    1. Worrying about the exam results can be really stressful for students.
    2. She couldn’t focus on her work because she was too worried about her presentation.

    Merhaba arkadaşlar, bu yazı gerçekten çok yardımcı oldu ve ödevimde kullanacağım. Bu siteyi keşfettiğim için gerçekten mutluyum. Benim sınıfımın en zeki öğrencisi olarak, başarımı artırmama yardımcı olacak birçok bilgi edindim. Kendimi şanslı hissediyorum!

    İngilizce örnek cümlelerim:

    1. I am always at the top of the class, and now with this new knowledge, I am sure I will stay ahead of the curve.
    2. As the most successful student in my school, I am constantly looking for ways to improve my skills and knowledge.
    Yanıtla

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.