Woefully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Woefully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Woefully İle İlgili Cümleler

Woefully, Türkçe anlamı “acınacak şekilde” olan bir zarftır. Bu kelime cümlelerde acı veren veya üzüntü veren bir durumun yoğunluğunu vurgulamak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The town was woefully unprepared for the hurricane. (Kasaba, kasırga için acınacak şekilde hazırlıksızdı.)
  2. She was woefully unaware of the dangers of the situation. (O, durumun tehlikelerinden acınacak şekilde habersizdi.)
  3. The company’s profits were woefully low this quarter. (Şirketin bu çeyrekteki karı acınacak şekilde düşüktü.)
  4. The children were woefully undernourished. (Çocuklar acınacak şekilde yetersiz beslenmişlerdi.)
  5. The team played woefully in the championship game. (Takım şampiyonada acınacak şekilde kötü oynadı.)
  6. He was woefully unprepared for the test. (O, sınava acınacak şekilde hazırlıksızdı.)
  7. The government’s response to the crisis was woefully inadequate. (Hükümetin krize yanıtı acınacak şekilde yetersizdi.)
  8. The house was woefully outdated and in need of renovation. (Ev, acınacak şekilde eskiydi ve yenilenmeye ihtiyacı vardı.)
  9. The victim’s family was left woefully devastated by the tragedy. (Kurbanın ailesi, trajedi tarafından acınacak şekilde yıkılmıştı.)
  10. The student’s grades were woefully poor. (Öğrencinin notları acınacak şekilde kötüydü.)
  11. The team’s performance was woefully inadequate. (Takımın performansı acınacak şekilde yetersizdi.)
  12. The company’s customer service was woefully unresponsive. (Şirketin müşteri hizmetleri acınacak şekilde duyarsızdı.)
  13. The school was woefully underfunded. (Okul, acınacak şekilde yetersiz fonlanmıştı.)
  14. The restaurant’s food was woefully bland. (Restoranın yemeği acınacak şekilde tatsızdı.)
  15. The athlete’s injury left him woefully sidelined for the season. (Sporcu yaralanmasıyla sezon boyunca acınacak şekilde kenarda kalmıştı.)
  16. The team’s strategy was woefully misguided. (Takımın stratejisi acınacak şekilde yanlıştı.)
  17. The artist’s work was woefully unappreciated during his lifetime. (Sanatçının eserleri, hayatı boyunca acınacak şekilde takdir edilmemişti.)
  18. The company’s decision to cut jobs was woefully unpopular. (Şirketin işleri kesme kararı acınacak şekilde popüler değildi.)
  19. The school’s facilities were woefully outdated. (Okulun tesisleri acınacak şekilde eskiydi.)
  20. The movie was woefully predictable and boring. (Film acınacak şek

de, peki, herhangi bir renkli yazı etiketi kullanmak istiyor musunuz veya başka bir kelime öğrenmek istiyor musunuz?

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.