Witticism İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Witticism İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Witticism Nedir?


Witticism, bir konuda esprili veya keskin bir şekilde düşünen bir kişinin söylediği zekice bir söz veya ifadedir. Bu söz veya ifade, genellikle bir anlamda çift anlamlıdır veya kelime oyunları içerir.

Örnek cümleler:

  1. Mark Twain was known for his witty remarks. (Mark Twain, zekice sözleriyle tanınırdı.)
  2. She delivered a brilliant witticism that had everyone in stitches. (Herkesi kırıp geçiren parlak bir zeka ürünü söyledi.)
  3. His witticism about politicians was spot on. (Politikacılarla ilgili söylediği esprisi tam yerindeydi.)
  4. The comedian’s witticism was clever and unexpected. (Komedyenin zekice sözü akıllıca ve beklenmedikti.)
  5. I couldn’t help but laugh at his witticism, even though it was at my expense. (Kendimden dolayı olsa da, zeka ürünü sözüne gülmekten kendimi alamadım.)
  6. Oscar Wilde was a master of witticism. (Oscar Wilde, zeka ürünü sözlerin ustasıydı.)
  7. The journalist’s witticism in his article was both amusing and insightful. (Gazetecinin makalesindeki zeka ürünü sözü hem eğlenceli hem de bilgilendiriciydi.)
  8. Her witticism about the situation lightened the mood in the room. (Durumla ilgili söylediği zeka ürünü sözü, odadaki havayı hafifletti.)
  9. The politician’s attempt at witticism fell flat and only elicited groans from the audience. (Politikacının zeka ürünü denemesi başarısız oldu ve sadece izleyicilerden inlemeler çıkardı.)
  10. His witticism about the traffic made me chuckle. (Trafikle ilgili söylediği zeka ürünü sözü beni güldürdü.)
  11. The professor’s witticism made the lecture more engaging. (Profesörün zeka ürünü sözü dersi daha ilgi çekici hale getirdi.)
  12. Her witticism was lost in translation and didn’t have the same impact in English. (Onun zeka ürünü sözü çeviri sırasında kayboldu ve İngilizce’de aynı etkiye sahip değildi.)
  13. The comedian’s witticism was so sharp that it offended some members of the audience. (Komedyenin zeka ürünü sözü o kadar keskindi ki, bazı izleyicileri rahatsız etti.)
  14. His witticism about the company’s CEO didn’t go over well in the board meeting. (Şirketin CEO’su hakkında söylediği zeka ürünü sözü, yönetim kurulu toplantısında iyi karşılanmadı.)
  15. She came up with a witticism that perfectly summed up the situation. (Durumu mükemmel şek

ilde özetleyen bir zeka ürünü sözü buldu.)
16. The writer’s witticism added a touch of humor to the serious subject matter. (Yazarın zeka ürünü sözü, ciddi konuyla ilgili bir dokunuşta bulunarak esprili bir hava kattı.)

  1. His witticism about the weather made everyone forget about the rain. (Havayla ilgili söylediği zeka ürünü sözü, herkesin yağmuru unutmasını sağladı.)
  2. The comedian’s witticism was so clever that it went viral on social media. (Komedyenin zeka ürünü sözü o kadar akıllıca ve eğlenceliydi ki, sosyal medyada viral oldu.)
  3. His witticism about the company’s new product was a hit with the marketing team. (Şirketin yeni ürünü hakkındaki zeka ürünü sözü, pazarlama ekibinde çok tuttu.)
  4. She delivered a witticism that was both witty and poignant. (Hem zeki hem de dokunaklı bir zeka ürünü söyledi.)

(Türkçe karşılıklar koyu yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.