Withhold İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Withhold İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Withhold

Withhold, “tutmak, saklamak, alıkoymak” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The government decided to withhold information about the accident. (Hükümet kazayla ilgili bilgiyi saklamaya karar verdi.)
  2. The teacher withheld the test results until everyone finished the exam. (Öğretmen, herkes sınavı bitirinceye kadar test sonuçlarını sakladı.)
  3. She couldn’t withhold her excitement when she heard the good news. (İyi haberleri duyunca heyecanını saklayamadı.)
  4. The bank may withhold a percentage of your salary for tax purposes. (Banka, vergi amaçları için maaşının bir kısmını alıkoyma hakkına sahip olabilir.)
  5. The company decided to withhold the bonus payments until the end of the year. (Şirket, bonus ödemelerini yıl sonuna kadar tutmaya karar verdi.)
  6. He tried to withhold his tears but couldn’t hold back. (Gözyaşlarını tutmaya çalıştı ama engelleyemedi.)
  7. The landlord withheld the security deposit due to the damage caused by the tenant. (Ev sahibi, kiracının neden olduğu hasar nedeniyle depozitoyu tuttu.)
  8. The government may withhold funds if the project doesn’t meet the criteria. (Proje kriterleri karşılanmazsa hükümet fonları alıkoyma hakkına sahip olabilir.)
  9. She withheld the truth from her parents because she didn’t want to upset them. (Ebeveynlerini üzmek istemediği için gerçeği sakladı.)
  10. The athlete was caught using performance-enhancing drugs and the committee decided to withhold his medal. (Sporcu performans arttırıcı ilaçlar kullandığı için madalyasını alıkoymaya karar verildi.)
  11. The judge can withhold evidence if it was obtained illegally. (Hakim, kanuna aykırı elde edilmiş delilleri tutma hakkına sahip olabilir.)
  12. The company decided to withhold the release of the new product until the marketing campaign was ready. (Şirket, pazarlama kampanyası hazır olana kadar yeni ürünün piyasaya sürülmesini ertelemeye karar verdi.)
  13. She decided to withhold her opinion until she had more information. (Daha fazla bilgi edinene kadar fikrini saklamaya karar verdi.)
  14. The bank can withhold a check if it has been reported lost or stolen. (Banka, kayıp veya çalıntı olarak bildirilen bir çeki tutabilir.)
  15. The school may withhold the diploma if the student doesn’t complete all the requirements. (Öğrenci tüm gereklilikleri tamamlamazsa okul diploma verme hakkına sahip değildir.)
  16. He withheld his anger and tried to remain calm during the argument. (Öfkesini kontrol etmeye çalıştı ve tartışma sırasında sakin kalmaya çalıştı.)
  17. The company can withhold part of the payment until the job is completed. (Şirket, iş tamamlanana kadar ödemenin bir kı
  1. The government may withhold aid to countries that violate human rights. (İnsan haklarını ihlal eden ülkelere yardımı alıkoyma hakkına sahip olan hükümet.)
  2. She decided to withhold her personal information from the internet to protect her privacy. (Gizliliğini korumak için kişisel bilgilerini internetten saklamaya karar verdi.)
  3. The company can withhold a portion of the payment until the customer is satisfied with the service. (Müşteri hizmetten memnun olana kadar şirket ödemenin bir kısmını tutabilir.)

(Hükümet kazayla ilgili bilgiyi saklamaya karar verdi.)

(Öğretmen, herkes sınavı bitirinceye kadar test sonuçlarını sakladı.)

(İyi haberleri duyunca heyecanını saklayamadı.)

(Banka, vergi amaçları için maaşının bir kısmını alıkoyma hakkına sahip olabilir.)

(Şirket, bonus ödemelerini yıl sonuna kadar tutmaya karar verdi.)

(Gözyaşlarını tutmaya çalıştı ama engelleyemedi.)

(Ev sahibi, kiracının neden olduğu hasar nedeniyle depozitoyu tuttu.)

(Proje kriterleri karşılanmazsa hükümet fonları alıkoyma hakkına sahip olabilir.)

(Ebeveynlerini üzmek istemediği için gerçeği sakladı.)

(Sporcu performans arttırıcı ilaçlar kullandığı için madalyasını alıkoymaya karar verildi.)

(Hakim, kanuna aykırı elde edilmiş delilleri tutma hakkına sahip olabilir.)

(Şirket, pazarlama kampanyası hazır olana kadar yeni ürünün piyasaya sürülmesini ertelemeye karar verdi.)

(Daha fazla bilgi edinene kadar fikrini saklamaya karar verdi.)

(Banka, kayıp veya çalıntı olarak bildirilen bir çeki tutabilir.)

(Öğrenci tüm gereklilikleri tamamlamazsa okul diploma verme hakkına sahip değildir.)

(Öfkesini kontrol etmeye çalıştı ve tartışma sırasında sakin kalmaya çalıştı.)

(İnsan

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.