Water Proof İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Water Proof İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Waterproof Nedir?

Waterproof, su geçirmez anlamına gelir. Bu terim, ürünlerin suya karşı direncini ifade etmek için kullanılır. Özellikle kıyafet, ayakkabı, saat ve cep telefonu gibi ürünlerde sıklıkla kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I need a waterproof jacket for my trip to the rainforest.
(Yağmur ormanındaki gezim için su geçirmez bir cekete ihtiyacım var.)
2. The waterproof mascara didn’t smudge even when I cried.
(Su geçirmez maskaram bile ağladığımda bile bulaşmadı.)
3. The tent we bought is waterproof, so we don’t have to worry about getting wet in the rain.
(Aldığımız çadır su geçirmez olduğu için, yağmurda ıslanma konusunda endişelenmemize gerek yok.)
4. These waterproof boots are perfect for hiking in wet conditions.
(Bu su geçirmez botlar, ıslak koşullarda yürüyüş yapmak için mükemmel.)
5. The waterproof phone case kept my phone safe when I dropped it in the pool.
(Su geçirmez telefon kılıfı, havuza düşürdüğüm telefonumu korudu.)
6. The waterproof material of this backpack kept my laptop dry during the rain.
(Bu sırt çantasının su geçirmez malzemesi, yağmurda laptopumu kuru tuttu.)
7. The waterproof sunscreen protected my skin from the sun and water during my beach vacation.
(Su geçirmez güneş kremi, plaj tatilimde cildimi güneş ve suya karşı korudu.)
8. This waterproof watch is perfect for swimming and diving.
(Bu su geçirmez saat yüzme ve dalış için mükemmel.)
9. The waterproof ink on the document prevented it from smudging in the rain.
(Belgedeki su geçirmez mürekkep, yağmurda bulaşmasını önledi.)
10. The waterproof bag kept my camera safe during the kayaking trip.
(Su geçirmez çanta, kano gezisi sırasında kameramı güvende tuttu.)
11. The waterproof flooring in the bathroom is easy to clean and prevents water damage.
(Banyodaki su geçirmez zemin kolay temizlenir ve su hasarını önler.)
12. The waterproof fabric on this outdoor pillow is perfect for patio furniture.
(Bu dış mekan yastığında su geçirmez kumaş, verandada kullanmak için mükemmel.)
13. The waterproof laptop case protected my laptop from water damage when my water bottle spilled in my backpack.
(Su geçirmez laptop kılıfı, sırt çantamdaki su şişesi devrildiğinde laptopumu su hasarından korudu.)
14. The waterproof speaker is perfect for listening to music at the beach.
(Su geçirmez hoparlör, plajda müzik dinlemek için mükemmel.)
15. The waterproof gloves kept my hands dry during the rainy football game.
(Su geçirmez eldivenler

, yağmurlu futbol maçında ellerimi kuru tuttu.)
16. The waterproof backpack cover kept my backpack dry during the heavy rain.
(Su geçirmez sırt çantası kapağı, şiddetli yağmur sırasında sırt çantamı kuru tuttu.)

17. The waterproof fabric on this outdoor umbrella prevented us from getting wet during the sudden rain shower.
    (Bu dış mekan şemsiyesindeki su geçirmez kumaş, ani yağmur sırasında ıslanmamızı önledi.)
18. The waterproof camera allowed me to take photos while snorkeling.
    (Su geçirmez kamera, şnorkelle dalarken fotoğraf çekmemi sağladı.)
19. The waterproof hiking shoes prevented my feet from getting wet during the river crossing.
    (Su geçirmez yürüyüş ayakkabıları, nehir geçişinde ayaklarımın ıslanmasını önledi.)
20. The waterproof poncho kept me dry during the downpour.
    (Su geçirmez pelerin, sağanak yağmurda beni kuru tuttu.)