Wire Tap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wire Tap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wiretap Nedir?


Wiretap, bir telefon hattına veya internet bağlantısına yasadışı olarak müdahale ederek bilgi toplama işlemidir. Bu, bir kişinin özel görüşmelerini veya iletişimini dinlemek veya kaydetmek için kullanılır. Bu tür aktiviteler, çoğu ülkede yasadışıdır ve özel hayatın gizliliği haklarını ihlal eder.

Örnek cümleler:

  1. The police obtained evidence through a wiretap that led to the suspect’s arrest. (Polis, şüphelinin tutuklanmasına yol açan bir tel dinlemesi yoluyla kanıt elde etti.)
  2. The government was accused of wiretapping the opposition party’s leaders. (Hükümet, muhalefet partisinin liderlerini dinlemekle suçlandı.)
  3. The court found the wiretap evidence to be inadmissible in the trial. (Mahkeme, duruşmada tel dinlemesi kanıtının kabul edilemez olduğuna karar verdi.)
  4. The company installed a wiretap on the employee’s phone to monitor their conversations. (Şirket, çalışanın konuşmalarını izlemek için telefonuna bir tel dinlemesi kurdu.)
  5. The journalist was threatened with wiretapping if they continued to investigate the corruption scandal. (Gazeteci, yolsuzluk skandalını araştırmaya devam ederse tel dinlemesi ile tehdit edildi.)
  6. The government agency was accused of violating citizens’ privacy rights with wiretapping. (Hükümet kurumu, tel dinlemesi ile vatandaşların gizlilik haklarını ihlal etmekle suçlandı.)
  7. The suspect’s defense attorney argued that the wiretap evidence was obtained illegally. (Şüphelinin savunma avukatı, tel dinlemesi kanıtının yasadışı olarak elde edildiğini iddia etti.)
  8. The prosecutor presented wiretap recordings as evidence in the trial. (Savcı, duruşmada tel dinlemesi kayıtlarını kanıt olarak sundu.)
  9. The wiretap operation was conducted with a court order. (Tel dinlemesi işlemi mahkeme emriyle yapıldı.)
  10. The government denied any involvement in the illegal wiretapping of journalists. (Hükümet, gazetecilerin yasadışı tel dinlemesi olayında herhangi bir bağlantısı olmadığını reddetti.)
  11. The suspect’s conversation on the wiretap revealed their involvement in the drug trafficking ring. (Şüphelinin tel dinlemesi sırasındaki konuşması, uyuşturucu kaçakçılığı halkasındaki rolünü ortaya çıkardı.)
  12. The wiretap equipment was found hidden in the suspect’s home during a police raid. (Polis baskını sırasında, tel dinleme ekipmanı şüphelinin evinde gizlenmiş olarak bulundu.)
  13. The journalist’s article exposed the government’s illegal wiretapping practices. (Gazetecinin makalesi, hükümetin yasadışı tel dinleme uyg

ulamalarını ortaya çıkardı.)
14. The court ruled that the wiretap evidence was obtained legally and admissible in the trial. (Mahkeme, tel dinlemesi kanıtının yasal olarak elde edildiğine ve duruşmada kabul edilebilir olduğuna karar verdi.)

  1. The government agency was granted permission to conduct a wiretap operation on a suspected terrorist’s phone. (Hükümet kurumu, şüpheli bir teröristin telefonuna tel dinlemesi işlemi yapma izni verildi.)
  2. The suspect’s lawyer requested to listen to the wiretap recordings before the trial. (Şüphelinin avukatı, duruşmadan önce tel dinlemesi kayıtlarını dinlemek istedi.)
  3. The wiretap operation led to the discovery of a major organized crime ring. (Tel dinlemesi işlemi, büyük bir organize suç örgütünün keşfedilmesine yol açtı.)
  4. The government agency was criticized for using wiretapping as a means of political surveillance. (Hükümet kurumu, siyasi gözetim aracı olarak tel dinlemesini kullanmakla eleştirildi.)
  5. The wiretap recordings provided crucial evidence in the murder trial. (Tel dinlemesi kayıtları, cinayet davasında önemli kanıt sağladı.)
  6. The court authorized the wiretap operation for a limited time period. (Mahkeme, tel dinlemesi işlemine sınırlı bir süre için izin verdi.)

(Türkçe çeviriler kalın şekilde yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.