Warily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Warily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Warily” Nedir?

“Warily”, “dikkatle”, “tedbirli” ve “çekinerek” gibi anlamlara gelen bir zarftır. Bu kelime, bir eylem veya durum karşısında dikkatli ve tedbirli davranmayı ifade eder.

Warily İle İlgili Örnek Cümleler

  1. She walked warily on the icy pavement. (Kaygan kaldırımda dikkatle yürüdü.)
  2. The company is warily considering the new proposal. (Şirket, yeni teklifi tedbirli bir şekilde değerlendiriyor.)
  3. The child warily approached the barking dog. (Çocuk, havlayan köpeğe tedbirli bir şekilde yaklaştı.)
  4. He warily glanced at his watch, knowing he was running late. (Geç kaldığını bilerek saate dikkatle baktı.)
  5. The hikers warily crossed the rickety bridge. (Yürüyüşçüler, çürük köprüyü dikkatle geçti.)
  6. The politician warily answered the journalist’s question. (Politikacı, gazetecinin sorusuna tedbirli bir şekilde cevap verdi.)
  7. The detective warily approached the suspect. (Dedektif, şüpheliye tedbirli bir şekilde yaklaştı.)
  8. The villagers warily watched the stranger approach. (Köylüler, yabancının yaklaşmasını tedbirli bir şekilde izledi.)
  9. The driver warily navigated the narrow, winding road. (Sürücü, dar ve virajlı yolu dikkatle yönetti.)
  10. The chef warily tasted the sauce before adding it to the dish. (Şef, yemeğe ekmeden önce sosu dikkatle tadarak kontrol etti.)
  11. The homeowner warily opened the door to the unexpected visitor. (Ev sahibi, beklenmedik ziyaretçiye dikkatle kapıyı açtı.)
  12. The soldiers warily approached the enemy’s territory. (Askerler, düşman bölgesine tedbirli bir şekilde yaklaştı.)
  13. The investor warily studied the company’s financial statements. (Yatırımcı, şirketin mali tablolarını tedbirli bir şekilde inceledi.)
  14. The artist warily considered the critic’s harsh review. (Sanatçı, eleştirmenin sert eleştirisini tedbirli bir şekilde düşündü.)
  15. The teacher warily monitored the students during the exam. (Öğretmen, sınav sırasında öğrencileri dikkatle izledi.)
  16. The pilot warily checked the plane’s instruments before takeoff. (Pilot, kalkıştan önce uçağın aletlerini dikkatle kontrol etti.)
  17. The customer warily inspected the used car before buying it. (Müşteri, aracı satın almadan önce kullanılmış arabayı dikkatle inceledi.)
  18. The employee warily approached the angry boss. (Çalışan, sinirli patrona tedbirli bir şekilde

yaklaştı.)
19. The student warily answered the tricky exam question. (Öğrenci, zorlu sınav sorusuna tedbirli bir şekilde cevap verdi.)

  1. The family warily entered the abandoned house. (Aile, terk edilmiş eve dikkatle girdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.