Win İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Win İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Win İle İlgili Cümleler

Win kelimesi Türkçe’de “kazanmak” anlamına gelir. Aşağıda, win kelimesinin cümle içinde kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz.

  1. I won the race yesterday. (Dün yarışı kazandım.)

  2. She always plays to win. (O, her zaman kazanmak için oynar.)

  3. They worked hard to win the championship. (Şampiyonluğu kazanmak için sıkı çalıştılar.)

  4. He was determined to win the game. (Oyunu kazanmak için kararlıydı.)

  5. She couldn’t believe she had won the lottery. (Lotoyu kazandığını inanamıyordu.)

  6. They need to win this match to advance to the next round. (İleri gitmek için bu maçı kazanmaları gerekiyor.)

  7. The team was overjoyed when they won the championship. (Takım şampiyonluğu kazandığında çok sevinçliydi.)

  8. He was confident that he could win the argument. (Tartışmayı kazanabileceğine güveniyordu.)

  9. She tried her best to win the approval of her boss. (Patronunun onayını kazanmak için elinden geleni yaptı.)

  10. The athlete was disqualified for cheating to win. (Sporcu, kazanmak için hile yapmaktan diskalifiye edildi.)

  11. They celebrated all night after winning the championship. (Şampiyonluğu kazandıktan sonra tüm gece kutladılar.)

  12. She felt a sense of accomplishment after winning the award. (Ödülü kazandıktan sonra başarı hissi hissetti.)

  13. They were determined to win the game, no matter what. (Her ne olursa olsun, oyunu kazanmaya kararlılardı

  1. The company’s main goal is to win the market. (Şirketin ana hedefi piyasayı kazanmak.)

  2. He couldn’t help but smile when he won the bet. (Bahisi kazandığında gülümsemesi engellenemezdi.)

  3. They knew they had to work hard to win the contract. (Sözleşmeyi kazanmak için sıkı çalışmaları gerektiğini biliyorlardı.)

  4. She finally won the approval of her parents after years of hard work. (Yıllarca sıkı çalıştıktan sonra, sonunda ebeveynlerinin onayını kazandı.)

  5. They were thrilled when they won the bid for the new project. (Yeni projenin teklifini kazandıklarında çok heyecanlandılar.)

  6. The team captain gave an inspiring speech to motivate his team to win. (Takım kaptanı, takımını kazanmaya motive etmek için ilham verici bir konuşma yaptı.)

  7. She felt a great sense of pride when she won the award for best actress. (En iyi aktris ödülünü kazandığında büyük bir gurur hissetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.