Wilderness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wilderness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wilderness Nedir?

Wilderness, Türkçe karşılığı “Vahşi Doğa” olan, insanoğlunun etkisi altında olmayan doğal alanlardır. Bu alanlar, genellikle bozulmamış, doğal halinde kalmış ve insan faaliyetleri tarafından etkilenmemiştir. Bu nedenle, bitki örtüsü, hayvanlar ve diğer doğal kaynaklar açısından zengin ve çeşitlidir.

Örnek cümleler:

  1. The wilderness is full of mysteries waiting to be discovered. (Vahşi doğa keşfedilmeyi bekleyen gizemlerle doludur.)
  2. It’s important to protect the wilderness for future generations. (Gelecek nesiller için vahşi doğayı korumak önemlidir.)
  3. She found peace in the wilderness. (O, vahşi doğada huzur buldu.)
  4. The wilderness can be dangerous if you don’t know how to survive in it. (Vahşi doğa, hayatta kalma konusunda bilgi sahibi olmadığınız takdirde tehlikeli olabilir.)
  5. The sound of the waterfall echoed through the wilderness. (Şelalenin sesi, vahşi doğada yankılandı.)
  6. Wilderness areas are home to many rare and endangered species. (Vahşi doğa alanları, birçok nadir ve tehlike altındaki türün yaşam alanıdır.)
  7. He spent a week in the wilderness without any modern conveniences. (O, modern olanaklardan yoksun bir hafta vahşi doğada geçirdi.)
  8. Wilderness therapy can be an effective way to treat mental health issues. (Vahşi doğa terapisi, zihinsel sağlık sorunlarının tedavisi için etkili bir yol olabilir.)
  9. The wilderness was breathtakingly beautiful. (Vahşi doğa nefes kesici güzellikteydi.)
  10. The wilderness provides important ecosystem services, such as clean water and air. (Vahşi doğa, temiz su ve hava gibi önemli ekosistem hizmetleri sağlar.)
  11. She longed to escape to the wilderness and leave all her problems behind. (O, vahşi doğaya kaçıp tüm sorunlarını geride bırakmayı arzuladı.)
  12. Wilderness areas offer opportunities for outdoor recreation, such as hiking and camping. (Vahşi doğa alanları, yürüyüş ve kamp gibi açık hava etkinlikleri için fırsatlar sunar.)
  13. He felt a sense of freedom in the wilderness. (O, vahşi doğada özgürlük hissi yaşadı.)
  14. The wilderness can teach us important lessons about ourselves and our relationship with nature. (Vahşi doğa, kendimiz ve doğayla ilişkimiz hakkında önemli dersler verebilir.)
  15. The silence of the wilderness was both eerie and calming. (Vahşi doğanın sessizliği hem ürkütücü hem de sakinleştir
  1. Wilderness areas are under threat from human activities such as logging and mining. (Vahşi doğa alanları, ağaç kesimi ve madencilik gibi insan faaliyetleri tarafından tehdit altındadır.)
  2. He felt a deep connection to nature while exploring the wilderness. (O, vahşi doğayı keşfederken doğaya derin bir bağlılık hissetti.)
  3. Wilderness survival skills are essential for anyone who plans to venture into the wilderness. (Vahşi doğaya adım atacak herkes için, vahşi doğa hayatta kalma becerileri önemlidir.)
  4. She woke up to the sound of birds singing in the wilderness. (O, vahşi doğada kuşların şarkıları ile uyanır.)
  5. Wilderness areas provide important habitats for migratory birds and other wildlife. (Vahşi doğa alanları, göçmen kuşlar ve diğer yaban hayatı için önemli yaşam alanları sağlar.)

Türkçe Karşılıklar:

  • vahşi doğa
  • gelecek nesiller
  • huzur
  • hayatta kalma
  • şelale sesi
  • nadir türler
  • modern olanaklar
  • zihinsel sağlık sorunları
  • nefes kesici güzellik
  • ekosistem hizmetleri
  • problemlerden kaçmak
  • açık hava etkinlikleri
  • özgürlük hissi
  • doğal dersler
  • ürkütücü sessizlik
  • insan faaliyetleri
  • doğaya bağlılık
  • hayatta kalma becerileri
  • kuş şarkıları
  • yaban hayatı yaşam alanları.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.