Wild İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wild İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Wild Nedir?

Wild, Türkçe karşılığı “vahşi” olan bir İngilizce kelime olarak doğada bulunan ve insanların kontrolü dışında olan canlılar veya yerleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Wild animals should be respected and left alone in their natural habitats. (Vahşi hayvanlar, doğal yaşam alanlarında saygı görmeli ve orada bırakılmalıdır.)
  2. The wild wind was blowing fiercely through the trees. (Vahşi rüzgar ağaçların arasında şiddetle esiyordu.)
  3. He was a wild child who refused to follow any rules. (O, herhangi bir kurala uymayı reddeden bir vahşi çocuktu.)
  4. She had a wild imagination and could create fantastic stories. (O, vahşi bir hayal gücüne sahipti ve fantastik hikayeler oluşturabilirdi.)
  5. They set up camp in the wild and had to fend for themselves. (Onlar vahşi doğada kamp kurdular ve kendilerine bakmak zorunda kaldılar.)
  6. The wilderness can be both beautiful and dangerous. (Doğal vahşi yaşam hem güzel hem de tehlikeli olabilir.)
  7. The wildfire spread quickly and destroyed many homes. (Yangın hızla yayıldı ve birçok evi yok etti.)
  8. She had a wild night out with her friends and didn’t get home until morning. (Arkadaşlarıyla vahşi bir gece geçirdi ve sabaha kadar eve dönmedi.)
  9. The wilderness provided the perfect backdrop for the camping trip. (Doğal vahşi yaşam, kamp gezisi için mükemmel bir arka plan sağladı.)
  10. He had a wild look in his eyes that made her uneasy. (Gözlerindeki vahşi bir ifade, onu rahatsız etti.)
  11. The wild party got out of control and the police had to be called. (Kontrolden çıkan vahşi parti için

    polis çağrılmak zorunda kaldı.)

  12. The wilderness was so peaceful and quiet that it felt like a different world. (Doğal vahşi yaşam o kadar huzurlu ve sessizdi ki farklı bir dünya gibi hissettirdi.)
  13. He had a wild and crazy idea that nobody else would consider. (Başka hiç kimse düşünmeyeceği vahşi ve çılgın bir fikri vardı.)
  14. The wilderness is home to many different types of plants and animals. (Doğal vahşi yaşam birçok farklı türde bitki ve hayvanın evi olabilir.)
  15. She felt wild and free as she ran through the fields. (Tarlalarda koşarken kendini vahşi ve özgür hissetti.)
  16. The wildfire caused widespread damage to the surrounding area. (Yangın, çevrede geniş çaplı hasara neden oldu.)
  17. The wild child was always getting into trouble and causing chaos. (Vahşi çocuk her zaman sorun çıkarıyor ve kaos yaratıyordu.)
  18. They were lost in the wilderness and had to rely on their survival skills to make it back. (Kaybolmuşlardı ve geri dönmek için hayatta kalma becerilerine güvenmek zorunda kaldılar.)
  19. The wild storm caused power outages and flooding in many areas. (Vahşi fırtına birçok bölgede elektrik kesintilerine ve sel baskınlarına neden oldu.)
  20. He was a wild and adventurous person who loved to take risks. (O, risk almaktan hoşlanan bir vahşi ve maceracı biriydi.)
  21. The wilderness provided the perfect opportunity for them to go on a hike and explore nature. (Doğal vahşi yaşam, doğayı keşfetmek için mükemmel bir fırsat sağladı.)
  22. The wild child finally settled down and started following the rules. (Vahşi çocuk sonunda sakinleşti ve kurallara uymaya başladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.