Whitewash İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whitewash İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whitewash Nedir?

Whitewash, beyaz sıva veya boyayla kaplama işlemine verilen isimdir. Bu kelime aynı zamanda bir şeyin üstünü örtmek veya gizlemek için yapılan bir çaba anlamında da kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The old barn was whitewashed to give it a fresh look.
    (Eski ahır, ona taze bir görünüm vermek için beyaz sıva ile kaplandı.)

  2. The government tried to whitewash the corruption scandal, but the truth eventually came out.
    (Hükümet, yolsuzluk skandalını örtbas etmeye çalıştı, ancak gerçek sonunda ortaya çıktı.)

  3. She tried to whitewash her mistakes, but everyone knew the truth.
    (Hatalarını örtbas etmeye çalıştı ama herkes gerçeği biliyordu.)

  4. The company whitewashed their poor safety record, but it was exposed by an investigation.
    (Şirket, kötü güvenlik kayıtlarını örtbas etti, ancak bir araştırma tarafından açığa çıkarıldı.)

  5. He tried to whitewash his reputation by making a large donation to charity.
    (Repütasyonunu büyük bir bağış yaparak örtbas etmeye çalıştı.)

  6. The walls of the house were whitewashed to make it look brighter.
    (Evin duvarları, daha aydınlık görünmesi için beyaz sıva ile kaplandı.)

  7. The politician tried to whitewash his controversial comments, but the media wouldn’t let it go.
    (Siyasetçi, tartışmalı yorumlarını örtbas etmeye çalıştı, ancak medya bırakmadı.)

  8. The school principal tried to whitewash the bullying problem, but the parents demanded action.
    (Okul müdürü, zorbalık sorununu örtbas etmeye çalıştı, ancak veliler eylem istedi.)

  9. The artist used whitewash to create a distressed, rustic look on the canvas.
    (Sanatçı, tuval üzerinde eski, rustik bir görünüm oluşturmak için beyaz sıva kullandı.)

  10. The athlete was accused of using performance-enhancing drugs, but he tried to whitewash the allegations.
    (Sporcu, performans artırıcı ilaç kullandığı iddiasıyla suçlandı, ancak suçlamaları örtbas etmeye çalıştı.)

  11. The historical building was whitewashed to restore it to its original appearance.
    (Tarihi bina, orijinal görünümüne geri döndürmek için beyaz sıva ile kaplandı.)

  12. The boss tried to whitewash his unethical behavior, but his employees wouldn’t stand for it.
    (Patron, etik olmayan davranışlarını örtbas etmeye çalıştı, ancak çalışanları buna izin vermedi.)

  13. The interior designer suggested whitewashing the brick wall for

a modern and clean look.
(İç mimar, modern ve temiz bir görünüm için tuğla duvarın beyaz sıva ile kaplanmasını önerdi.)

  1. The police department was accused of whitewashing cases of police brutality.
    (Polis departmanı, polis şiddeti vakalarını örtbas etmekle suçlandı.)

  2. The company whitewashed their environmental record, but activists brought attention to their harmful practices.
    (Şirket, çevresel kayıtlarını örtbas etti, ancak aktivistler zararlı uygulamalarına dikkat çekti.)

  3. The novelist used whitewash to symbolize the purity and innocence of the main character.
    (Yazar, ana karakterin saflığını ve masumiyetini simgelemek için beyaz sıva kullandı.)

  4. The government tried to whitewash their failure to provide adequate healthcare during the pandemic.
    (Hükümet, pandemi sırasında yeterli sağlık hizmeti sağlamama başarısızlıklarını örtbas etmeye çalıştı.)

  5. The teacher accused the student of trying to whitewash their lack of effort on the project.
    (Öğretmen, öğrenciyi projede göstermediği çabanın örtbas etmeye çalışmakla suçladı.)

  6. The church was whitewashed to cover up the graffiti on the walls.
    (Kilise, duvarlardaki grafitiyi örtbas etmek için beyaz sıva ile kaplandı.)

  7. The company tried to whitewash their involvement in the scandal, but their stock price plummeted anyway.
    (Şirket, skandala karıştıklarını örtbas etmeye çalıştı, ancak hisse senedi fiyatları yine de düştü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.