Whistleblower İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whistleblower İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whistleblower Nedir?

Whistleblower, bir organizasyon veya kurum içindeki yasadışı, etik dışı veya hukuka aykırı faaliyetleri açığa çıkaran kişilere verilen addır. Bu kişiler genellikle işlerinden çıkarılmaya veya kötü muameleye maruz kalmaya karşı korunma talep ederler.

Örnek Cümleler:

1. The whistleblower alerted the authorities to the company’s illegal activities. (Whistleblower, şirketin yasadışı faaliyetlerine yetkilileri uyarmıştı.)
2. The whistleblower risked everything to expose the corrupt practices of his employer. (Whistleblower, işvereninin yolsuz uygulamalarını açığa çıkarmak için her şeyini riske atmıştı.)
3. Whistleblowers play a vital role in ensuring accountability and transparency in organizations. (Whistleblower’lar, kuruluşlarda hesap verebilirlik ve şeffaflığı sağlamada hayati bir rol oynarlar.)
4. The government promised to protect whistleblowers who come forward with information about wrongdoing. (Hükümet, yanlış yapma hakkında bilgi veren whistleblower’ları koruma sözü verdi.)
5. The whistleblower’s testimony was crucial in the prosecution of the corrupt officials. (Whistleblower’ın tanıklığı, yolsuz yetkililerin cezalandırılmasında hayati önem taşıyordu.)
6. The whistleblower was hailed as a hero for exposing the company’s unethical practices. (Whistleblower, şirketin etik dışı uygulamalarını açığa çıkardığı için kahraman olarak övüldü.)
7. Whistleblowers often face retaliation from their employers for speaking out. (Whistleblower’lar, konuşmaları nedeniyle işverenlerinden intikam alırlar.)
8. The company tried to silence the whistleblower by threatening to sue him for defamation. (Şirket, whistleblower’ı iftira nedeniyle dava etmekle tehdit ederek susturmaya çalıştı.)
9. Whistleblowers are protected by law from being fired or retaliated against by their employers. (Whistleblower’lar, işverenleri tarafından kovulmaktan veya intikam almaktan korunurlar.)
10. The whistleblower provided evidence of the company’s fraudulent accounting practices. (Whistleblower, şirketin sahtekarlıkla ilgili muhasebe uygulamalarının kanıtlarını sağladı.)
11. The whistleblower’s identity was kept confidential to protect him from retaliation. (Whistleblower’ın kimliği, intikamdan korumak için gizli tutuldu.)
12. The company fired the whistleblower for speaking out against its illegal activities. (Şirket, yasadışı faaliyetlerine karşı konuşan whistleblower’ı işten çıkardı.)
13. Whistleblowers are often motivated by a sense of duty to do what is right. (Whistleblower’lar, doğru olanı yapma hissiyle sıklıkla motive edilirler.)
14. The whistleblower’s information led

to a major investigation into the company’s practices. (Whistleblower’ın bilgileri, şirketin uygulamalarıyla ilgili önemli bir soruşturmaya yol açtı.)
15. Whistleblowers can face significant personal and professional risks for coming forward. (Whistleblower’lar, açıklama yapmak için önemli kişisel ve profesyonel risklerle karşı karşıya kalabilirler.)

16. The whistleblower’s revelations led to a public outcry and calls for reform. (Whistleblower’ın açıklamaları, halktan büyük bir tepki ve reform çağrılarına yol açtı.)
17. Whistleblowers can provide valuable insights into the inner workings of an organization. (Whistleblower’lar, bir kuruluşun iç işleyişine değerli bir bakış açısı sağlayabilirler.)
18. The whistleblower’s bravery in speaking out inspired others to do the same. (Whistleblower’ın konuşarak cesareti, diğerlerinin de aynısını yapmasına ilham verdi.)
19. The company’s attempts to discredit the whistleblower only added to the public’s mistrust. (Şirketin whistleblower’ı itibarsızlaştırmaya çalışması, halkın güvensizliğini artırdı.)
20. Whistleblowers can be a powerful force for positive change in society. (Whistleblower’lar, toplumda olumlu değişim için güçlü bir etki yaratabilirler.)