Whim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whim İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whim Nedir?

Whim, anlık bir karar veya istekle hareket etme durumudur. Kişinin aklına gelen ani fikirler veya istekler sonucunda yapılan eylemlerdir.

Örnek cümleler:

  1. She decided to dye her hair pink on a whim. (O, bir arzuya kapılarak saçını pembe boyamaya karar verdi.)
  2. He bought a motorcycle on a whim, but he never learned how to ride it. (O, bir arzuya kapılarak bir motosiklet aldı, ancak hiç nasıl kullanılacağını öğrenmedi.)
  3. Sarah booked a flight to Paris on a whim, but ended up having the time of her life. (Sarah, bir arzuya kapılarak Paris’e bir uçuş rezervasyonu yaptı, ancak sonunda hayatının en güzel anlarını yaşadı.)
  4. John quit his job on a whim and regretted it later. (John, bir arzuya kapılarak işinden istifa etti ve sonradan pişman oldu.)
  5. On a whim, she decided to climb the mountain alone. (Bir arzuya kapılarak, dağa yalnız tırmanmaya karar verdi.)
  6. I bought these shoes on a whim, but they turned out to be really comfortable. (Bu ayakkabıları bir arzuya kapılarak satın aldım, ama gerçekten rahat olduklarını gördüm.)
  7. He proposed to her on a whim, but she said yes. (O, bir arzuya kapılarak ona evlenme teklif etti, ancak o evet dedi.)
  8. She signed up for a marathon on a whim, but ended up finishing it. (O, bir arzuya kapılarak maratona kaydoldu, ancak sonunda bitirmeyi başardı.)
  9. He decided to take a year off from work on a whim, and traveled around the world. (O, bir arzuya kapılarak işten bir yıl izin almayı ve dünya turuna çıkmayı kararlaştırdı.)
  10. On a whim, they decided to spend the weekend camping in the mountains. (Bir arzuya kapılarak, hafta sonunu dağlarda kamp yaparak geçirmeye karar verdiler.)
  11. She bought a puppy on a whim, and it turned out to be the best decision of her life. (O, bir arzuya kapılarak bir yavru köpek satın aldı ve bu hayatındaki en iyi kararlarından biri olduğu ortaya çıktı.)
  12. He decided to quit smoking on a whim and never looked back. (O, bir arzuya kapılarak sigarayı bırakmaya karar verdi ve geriye bakmadı.)
  13. She cut her hair short on a whim, and it looked amazing. (Bir arzuya kapılarak saçlarını kısacık kesti ve harika göründü.)
  14. He bought a vintage car on a whim, but it turned out to be a money pit. (O, bir arzuya kapılarak vintage bir araba satın ald
  1. She decided to try bungee jumping on a whim, and it was the scariest thing she had ever done. (O, bir arzuya kapılarak bungee jumping denemeye karar verdi ve bu hayatında yaptığı en korkutucu şeydi.)
  2. He took up painting on a whim, and discovered a hidden talent. (O, bir arzuya kapılarak resim yapmaya başladı ve gizli bir yeteneğini keşfetti.)
  3. She quit her job and moved to a new city on a whim, hoping for a fresh start. (O, bir arzuya kapılarak işinden istifa etti ve yeni bir şehre taşındı, taze bir başlangıç umuduyla.)
  4. He decided to run a marathon on a whim, and trained for months to prepare. (O, bir arzuya kapılarak maraton koşmaya karar verdi ve hazırlanmak için aylar boyunca antrenman yaptı.)
  5. She decided to get a tattoo on a whim, and chose a design that had special meaning to her. (O, bir arzuya kapılarak dövme yaptırmaya karar verdi ve kendisi için özel bir anlamı olan bir tasarım seçti.)
  6. He bought a one-way ticket to a random destination on a whim, and ended up having the adventure of a lifetime. (O, bir arzuya kapılarak rastgele bir yere tek yönlü bilet aldı ve hayatının macerasını yaşadı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.