Whiffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whiffle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Whiffle Nedir?

Whiffle, hafif bir rüzgarın esmesiyle veya hızlı bir şekilde hareket eden bir nesnenin yarattığı havanın geçişine ilişkin bir ses veya his olarak tanımlanabilir.

Örnek Cümleler:

1. The leaves on the tree began to whiffle as the wind picked up. (Rüzgar yükseldikçe ağaçtaki yapraklar whiffle sesi çıkarmaya başladı.)
2. She listened to the whiffle of the bird’s wings as it flew overhead. (Kafasını kaldırıp uçan kuşun kanatlarından çıkan whiffle sesini dinledi.)
3. The ball whiffled past the pitcher’s ear and landed in the catcher’s mitt. (Top, pitcher’ın kulağının yanından whiffle sesi çıkararak geçti ve catcher’ın eldivenine düştü.)
4. I love the sound of the wind whiffling through the trees. (Rüzgarın ağaçlardan whiffle sesi çıkarmasını seviyorum.)
5. The kite made a whiffle sound as it soared high in the sky. (Uçurtma gökyüzünde yükselirken whiffle sesi çıkardı.)
6. The whiffle of the helicopter blades could be heard from miles away. (Helikopter bıçaklarının whiffle sesi mil öteden duyulabilir.)
7. The runner whiffled past the first baseman and stole second base. (Koşucu, birinci bazcının yanından whiffle sesi çıkararak geçti ve ikinci tabanı çaldı.)
8. The wind whiffled through the open window and made the curtains billow. (Rüzgar açık pencereden whiffle sesi çıkardı ve perdeleri dalgalandırdı.)
9. I heard a whiffle as the frisbee flew past my head. (Frisbi benim başımdan geçerken bir whiffle sesi duydum.)
10. The whiffle of the airplane’s engines grew louder as it approached the runway. (Uçak motorlarının whiffle sesi pist yaklaştıkça daha da yükseldi.)
11. The sound of the whiffle ball hitting the bat echoed throughout the park. (Whiffle topunun sopaya çarpması parkın her yanında yankılandı.)
12. The horse’s mane whiffled in the wind as it galloped across the field. (Atın manesi, sahada koşarken rüzgarla whiffle sesi çıkardı.)
13. The whiffle of the dart hitting the dartboard signaled the end of the game. (Dart tahtasına isabet eden dartın whiffle sesi oyunun sonuna işaret etti.)
14. The sound of the whiffle ball hitting the catcher’s mitt was satisfying to hear. (Whiffle topunun catcher’ın eldivenine çarpmasının sesi duymak tatmin ediciydi.)
15. The whiffle of the wind through the trees created a peaceful atmosphere in the park. (Ağa

16. The leaves on the ground rustled as the whiffle of the wind passed over them. (Rüzgarın whiffle sesi üzerlerinden geçerken yerdeki yapraklar hışırdadı.)
17. The sailboat whiffled across the water as the wind caught its sails. (Rüzgar yelkenleri kapınca yelkenli tekne suyun üzerinde whiffle sesi çıkararak ilerledi.)
18. The whiffle of the dog’s tail wagging could be heard as it greeted its owner. (Sahibini karşılayan köpeğin kuyruğunun whiffle sesi duyulabiliyordu.)
19. The sound of the whiffle ball hitting the wall echoed through the empty room. (Whiffle topunun duvara çarpmasının sesi boş odada yankılandı.)
20. The whiffle of the car’s tires on the gravel road created a rhythmic sound. (Arabanın tekerlekleri çakıl yolda whiffle sesi çıkararak ritmik bir ses oluşturdu.)

(Türkçe çevirileri de yazılmıştır.)