Extraordinary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extraordinary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extraordinary

Extraordinary, “olağanüstü” anlamına gelir ve bir durumun veya olayın sıradanın dışında veya normalden farklı olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. The view from the mountaintop was extraordinary. (Dağın tepesinden manzara olağanüstüydü.)
  2. She has an extraordinary talent for painting. (Resim yapma konusunda olağanüstü bir yeteneği var.)
  3. The storm caused extraordinary damage to the city. (Fırtına şehre olağanüstü bir zarar verdi.)
  4. The singer gave an extraordinary performance. (Şarkıcı olağanüstü bir performans sergiledi.)
  5. The scientist made an extraordinary discovery. (Bilim adamı olağanüstü bir keşif yaptı.)
  6. The athlete had an extraordinary level of endurance. (Sporcu olağanüstü bir dayanıklılık seviyesine sahipti.)
  7. The party was an extraordinary success. (Parti olağanüstü bir başarıydı.)
  8. The building was an extraordinary piece of architecture. (Bina olağanüstü bir mimari eserdi.)
  9. The book was an extraordinary work of literature. (Kitap olağanüstü bir edebi eserdi.)
  10. The team’s comeback was extraordinary. (Takımın geri dönüşü olağanüstüydü.)
  11. The cake was extraordinary, with unique flavors and textures. (Kek olağanüstüydü, benzersiz tatlar ve dokularla.)
  12. The performance of the magician was extraordinary. (Sihirbazın performansı olağanüstüydü.)
  13. The sunset was extraordinary, with vibrant colors and a stunning sky. (Gün batımı olağanüstüydü, canlı renkler ve etkileyici bir gökyüzüyle.)
  14. The hotel’s amenities were extraordinary, with a pool, spa, and fitness center. (Otelin imkanları olağanüstüydü, bir havuz, spa ve fitness merkezi ile.)
  15. The food at the restaurant was extraordinary, with unique and flavorful dishes. (Restorandaki yemekler olağanüstüydü, benzersiz ve lezzetli yemeklerle.)
  16. The team’s performance was extraordinary, with flawless execution and teamwork. (Takımın performansı olağanüstüydü, hatasız yürütme ve takım çalışmasıyla.)
  17. The art exhibit was extraordinary, with stunning pieces from around the world. (Sanat sergisi olağanüstüydü, dünyanın dört bir yanından etkileyici eserlerle.)
  18. The technology was extraordinary, with innovative features and capabilities. (Teknoloji olağanüstüydü, yenilikçi özellikler ve yeteneklerle.)
  19. The movie was extraordinary, with an engaging story and amazing special effects. (Film olağanüstüydü, etkileyici bir hikaye ve muhteşem özel efektlerle.)
  1. The service at the hotel was extraordinary, with friendly and attentive staff. (Oteldeki hizmet olağanüstüydü, dostane ve özenli personelle.)

Türkçe karşılıklar:

  1. The view from the mountaintop was extraordinary. (Dağın tepesinden manzara olağanüstüydü.)
  2. Resim yapma konusunda olağanüstü bir yeteneği var.
  3. Fırtına şehre olağanüstü bir zarar verdi.
  4. Şarkıcı olağanüstü bir performans sergiledi.
  5. Bilim adamı olağanüstü bir keşif yaptı.
  6. Sporcu olağanüstü bir dayanıklılık seviyesine sahipti.
  7. Parti olağanüstü bir başarıydı.
  8. Bina olağanüstü bir mimari eserdi.
  9. Kitap olağanüstü bir edebi eserdi.
  10. Takımın geri dönüşü olağanüstüydü.
  11. Kek olağanüstüydü, benzersiz tatlar ve dokularla.
  12. Sihirbazın performansı olağanüstüydü.
  13. Gün batımı olağanüstüydü, canlı renkler ve etkileyici bir gökyüzüyle.
  14. Otelin imkanları olağanüstüydü, bir havuz, spa ve fitness merkezi ile.
  15. Restorandaki yemekler olağanüstüydü, benzersiz ve lezzetli yemeklerle.
  16. Takımın performansı olağanüstüydü, hatasız yürütme ve takım çalışmasıyla.
  17. Sanat sergisi olağanüstüydü, dünyanın dört bir yanından etkileyici eserlerle.
  18. Teknoloji olağanüstüydü, yenilikçi özellikler ve yeteneklerle.
  19. Film olağanüstüydü, etkileyici bir hikaye ve muhteşem özel efektlerle.
  20. Oteldeki hizmet olağanüstüydü, dostane ve özenli personelle.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.