Weapon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Weapon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Weapon Nedir?

Weapon, Türkçe karşılığı ile “silah” anlamına gelir. Genellikle savunma ve saldırı amaçları için kullanılan araçlardır.

Örnek Cümleler:

1. The soldiers carried various weapons with them during the mission. (Askerler görev sırasında çeşitli silahlar taşıdılar.)
2. The police officer drew his weapon to defend himself from the attacker. (Polis memuru, saldırganı savunmak için silahını çekti.)
3. Using a weapon to harm others is never justified. (Başkalarına zarar vermek için silah kullanmak asla doğru değildir.)
4. The government decided to ban all weapons to reduce violence in the country. (Hükümet, ülkedeki şiddeti azaltmak için tüm silahları yasaklamaya karar verdi.)
5. The hunter aimed his weapon at the deer in the forest. (Avcı, ormandaki geyiği hedeflemek için silahını doğrulttu.)
6. The criminal was found with a weapon in his possession. (Suçlu, elinde silahla bulundu.)
7. The army used weapons to protect the country from enemy attacks. (Ordu, düşman saldırılarından ülkeyi korumak için silah kullandı.)
8. The terrorist threatened to use his weapon if his demands were not met. (Terörist, talepleri yerine getirilmezse silahını kullanacağı tehdidinde bulundu.)
9. The detective inspected the weapon found at the crime scene. (Soruşturmacı, suç mahallinde bulunan silahı inceledi.)
10. The soldiers underwent rigorous training to learn how to handle their weapons. (Askerler, silahlarını nasıl kullanacaklarını öğrenmek için yoğun bir eğitimden geçtiler.)
11. The use of chemical weapons is a violation of international law. (Kimyasal silahların kullanımı uluslararası hukukun ihlalidir.)
12. The gunman fired his weapon, causing chaos in the crowded area. (Silahlı saldırgan, kalabalık alanda kaos yaratarak silahını ateşledi.)
13. The security guard checked everyone’s bags for weapons before allowing them into the concert venue. (Güvenlik görevlisi, konser mekanına girmeden önce herkesin çantasını silah açısından kontrol etti.)
14. The soldier cleaned his weapon after returning from the field. (Asker, sahadan dönüşte silahını temizledi

15. The government invested heavily in developing new weapons technology. (Hükümet, yeni silah teknolojisi geliştirmek için büyük yatırımlar yaptı.)
16. The athlete used his body as a weapon to win the match. (Sporcu, maçı kazanmak için vücudunu bir silah olarak kullandı.)
17. The gang members were armed with dangerous weapons. (Çete üyeleri, tehlikeli silahlarla donatılmıştı.)
18. The police seized a large cache of weapons from the criminal organization. (Polis, suç örgütünden büyük miktarda silah ele geçirdi.)
19. The use of nuclear weapons could have catastrophic consequences. (Nükleer silahların kullanımı felaketlere yol açabilir.)
20. The soldier was trained to use his weapon responsibly and only when necessary. (Asker, silahını sorumlu bir şekilde ve sadece gerekli olduğunda kullanmak için eğitildi.)