Warren İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Warren İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Warren İle İlgili Cümleler

Warren kelimesinin Türkçe anlamı: Warren, İngilizce kökenli bir isimdir ve “savunma, koruma” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. Warren is a great leader and always puts the safety of his team first. (Warren, harika bir liderdir ve her zaman takımının güvenliğini ön planda tutar.)
  2. The warren of rabbits was hidden in the tall grass. (Tavşanların yuvalandığı yer uzun çimenlerin içinde saklıydı.)
  3. Warren spent years studying martial arts and is now a black belt. (Warren, yıllarını dövüş sanatlarına çalışarak geçirdi ve şimdi siyah kuşaktır.)
  4. The warren of underground tunnels was the perfect hiding spot for the rebels. (Yeraltı tünellerinin yuvalandığı yer isyancılar için mükemmel bir saklanma noktasıydı.)
  5. Warren is an expert in cybersecurity and has helped many companies protect their data from hackers. (Warren, siber güvenlik konusunda uzman biridir ve birçok şirketin verilerini hackerlardan korumalarına yardımcı olmuştur.)
  6. The warren of problems seemed insurmountable, but with teamwork, they were able to overcome them. (Sorunların yumağı göz korkutucu görünüyordu, ama takım çalışması sayesinde onların üstesinden geldiler.)
  7. Warren has a passion for helping others and volunteers at the local homeless shelter every weekend. (Warren, diğer insanlara yardım etme konusunda tutkulu biridir ve her hafta sonu yerel barınağa gönüllü olarak gitmektedir.)
  8. The warren of secrets was finally revealed, and the truth shocked everyone. (Sırların yuvası nihayet ortaya çıktı ve gerçek herkesi şok etti.)
  9. Warren is a talented musician and has composed several beautiful pieces of music. (Warren, yetenekli bir müzisyendir ve birçok güzel müzik eseri bestelemiştir.)
  10. The warren of bad luck seemed to follow him wherever he went. (Şanssızlıkların yuvası, nereye giderse gitsin, onu takip ediyordu.)
  11. Warren was determined to succeed and worked tirelessly until he achieved his goals. (Warren, başarılı olmaya kararlıydı ve hedeflerine ulaşana kadar yorulmadan çalıştı.)
  12. The

style=”color:blue”>warren of books in the library was overwhelming, but he was determined to read them all. (Kütüphanedeki kitapların yuvası eziciydi, ama o hepsini okumaya kararlıydı.)
13. Warren was always there to lend a helping hand to anyone in need. (Warren, ihtiyaç duyan herkese yardım etmek için her zaman oradaydı.)

  1. The warren of paths in the forest was confusing, but they eventually found their way out. (Ormanın yollarının yuvası kafa karıştırıcıydı, ama sonunda çıkış yolunu buldular.)
  2. Warren was an excellent coach and inspired his team to be the best they could be. (Warren, mükemmel bir antrenördü ve takımını en iyi olabilecekleri konusunda ilham verdi.)
  3. The warren of emotions she felt after the breakup was overwhelming. (Ayrılıktan sonra hissettikleri duyguların yuvası eziciydi.)
  4. Warren was an expert in finance and helped many people manage their money better. (Warren, finans konusunda uzmandı ve birçok insanın para yönetimlerine yardımcı oldu.)
  5. The warren of memories came flooding back when she visited her childhood home. (Çocukluk evini ziyaret ettiğinde anıların yuvası geri akın akın geldi.)
  6. Warren was always up for a challenge and never backed down from a difficult task. (Warren, her zaman bir meydan okumaya hazırdı ve zorlu bir görevden asla kaçınmadı.)
  7. The warren of obstacles seemed insurmountable, but with hard work and determination, they were able to overcome them. (Engellerin yuvası göz korkutucu görünüyordu, ama sıkı çalışma ve kararlılık sayesinde onların üstesinden geldiler.)

(Türkçe karşılıklar parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.