Warehouse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Warehouse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Warehouse Nedir?

Warehouse, Türkçe karşılığı depo olan, büyük ölçekli malzemelerin depolanması için kullanılan bir yapıdır. Birçok farklı sektörde kullanılan warehouse, genellikle lojistik şirketlerinin, üretim tesislerinin, perakende mağazalarının veya online satış platformlarının ihtiyaç duyduğu bir yapıdır.

Örnek Cümleler:

  1. The warehouse is filled with boxes of different sizes. (Depo, farklı boyutlarda kutularla dolu.)
  2. We need to rent a larger warehouse to store all these products. (Bu ürünleri depolamak için daha büyük bir depo kiralamamız gerekiyor.)
  3. The company has invested a lot of money in building a new warehouse. (Şirket, yeni bir depo inşa etmek için çok para yatırdı.)
  4. The warehouse manager is responsible for overseeing all the operations. (Depo müdürü, tüm operasyonların denetlenmesinden sorumludur.)
  5. The warehouse staff works hard to ensure that all orders are fulfilled on time. (Depo personeli, tüm siparişlerin zamanında tamamlanmasını sağlamak için yoğun bir şekilde çalışıyor.)
  6. The warehouse is equipped with state-of-the-art technology to improve efficiency. (Depo, verimliliği artırmak için son teknolojiyle donatılmıştır.)
  7. We need to organize the warehouse to make it easier to find products. (Ürünleri daha kolay bulmak için depoyu düzenlememiz gerekiyor.)
  8. The warehouse is located in a remote area, which makes it difficult to transport goods. (Depo, taşıma işlemini zorlaştıran uzak bir bölgede yer almaktadır.)
  9. The warehouse has a large loading dock to facilitate the loading and unloading of trucks. (Depo, kamyonların yüklenmesi ve boşaltılması için büyük bir yükleme rampasına sahiptir.)
  10. The warehouse has a strict security system to prevent theft and unauthorized access. (Depo, hırsızlık ve izinsiz erişimi önlemek için sıkı bir güvenlik sistemiyle donatılmıştır.)
  11. The warehouse is open 24/7 to accommodate the needs of customers. (Depo, müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için 24 saat açıktır.)
  12. The warehouse is climate-controlled to protect sensitive products. (Depo, hassas ürünleri korumak için iklim kontrollüdür.)
  13. We need to hire more workers to keep up with the demand for our products in the warehouse. (Depoda ürünlerimize olan taleple başa çıkmak için daha fazla işçiye ihtiyacımız var.)
  14. The warehouse has a system in place to track the location of each product. (Depo, her ürünün yerini takip etmek için bir sistem kullanmaktadır.)
  15. The warehouse is currently undergoing renovations to improve its functionality. (Depo, işlevselliğini artırmak için şu

anda tadilat geçiriyor.)
16. The warehouse is divided into different sections for better organization. (Depo, daha iyi bir düzenleme için farklı bölümlere ayrılmıştır.)

  1. The warehouse has a fleet of forklifts to move heavy items. (Depo, ağır eşyaları taşımak için bir forklift filosuna sahiptir.)
  2. The warehouse workers wear protective gear to ensure their safety. (Depo çalışanları, güvenliklerini sağlamak için koruyucu giysi giyerler.)
  3. The warehouse has a system in place to monitor inventory levels in real time. (Depo, stok seviyelerini gerçek zamanlı olarak izlemek için bir sistem kullanmaktadır.)
  4. The warehouse has strict rules for the handling and storage of hazardous materials. (Depo, tehlikeli maddelerin işlenmesi ve depolanması için sıkı kurallara sahiptir.)

(Türkçe çeviriler koyu siyah renkle yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.